Orkun Özeller için harekete geçildi!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik paylaşımları sonrası tutuklanan emekli albay Orkun Özeller’in avukatları hem tutukluluğa hem de soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesine itiraz etti.

İtiraz dilekçelerinin sunulmasının ardından Çağlayan’da İstanbul Adliyesi önünde bir açıklama yapan Özeller’in avukatı Doğukan Kozan, “Tutukluğa itiraz dilekçesi öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olduğunu belirten bir yetkisizlik dilekçesi de sunduk. Çünkü müşteki Sayın Devlet Bahçeli’nin ikameti bildiğimiz kadarıyla Ankara’da. Müvekkilimizin ikameti Ordu ilinin Perşembe ilçesinde. Dolayısıyla ne suçun işlendiği yer, ne mağdurun ikameti, ne de şikayet olanın ikameti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmamasına rağmen bugün bu soruşturmanın buradan yürütülmesini hayretle izliyoruz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik paylaşımları sonrası “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “hakaret” ve “kamu görevlisine hakaret” suçlamalarıyla gözaltına alınan emekli albay Orkun Özeller, avukatıyla birlikte gittiği Ordu Adliyesi’nde, İstanbul’da bulunan 1. Sulh Ceza Hakimliği trafından 5 gün önce tutuklanmıştı. Özeller’in avukatları hem tutukluluğa hem de soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesine itiraz etti. İtiraz dilekçelerinin sunulmasının ardından Çağlayan’da İstanbul Adliyesi önünde bir açıklama yapan Özeller’in avukatı Doğukan Kozan, “Tutukluğa itiraz dilekçesi öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olduğunu belirten bir yetkisizlik dilekçesi de sunduk.

Çünkü müşteki Sayın Devlet Bahçeli’nin ikameti bildiğimiz kadarıyla Ankara’da. Müvekkilimizin ikameti Ordu ilinin Perşembe ilçesinde. Dolayısıyla ne suçun işlendiği yer, ne mağdurun ikameti, ne de şikayet olanın ikameti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmamasına rağmen bugün bu soruşturmanın buradan yürütülmesini hayretle izliyoruz” dedi.

Özeller’in avukatı Doğukan Kozan, şunları söyledi:

4f9e3f11-fad5-4210-a401-3ab26360cbcf.png

“Orkun Özeller, PKK terör örgütü dahil olmak üzere birçok terör örgütüyle silahlı mücadele vermiş kahraman bir Türk subayıdır. Müvekkilimiz PKK terör örgütünün terörist başı Abdullah Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağrılmasını, ona kurucu önder denilmesini ve ona umut hakkından bahsedilmesini ağır bir şekilde eleştirdiği için ifade hürriyetini kullandığı için bugün tutuklu durumdadır.

“TUTUKLULUĞA İTİRAZ ETTİK, YETKİSİZLİK İTİRAZINDA BULUNDUK”

Biz de burada bu tutukluluğa itiraz etmek için hazır bulunduk. İtiraz dilekçemizi sunduk. Tutukluğa itiraz dilekçesi öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olduğunu belirten bir yetkisizlik dilekçesi de sunduk. Çünkü müşteki Sayın Devlet Bahçeli’nin ikameti bildiğimiz kadarıyla Ankara’da. Müvekkilimizin ikameti Ordu ilinin Perşembe ilçesinde. Dolayısıyla ne suçun işlendiği yer, ne mağdurun ikameti, ne de şikayet olanın ikameti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olmamasına rağmen bugün bu soruşturmanın buradan yürütülmesini hayret ile izliyoruz. Kamuoyu büyük oranda müvekkilimizi kahraman gibi görmektedir.

sssddff.jpg

“MİLLETİMİZ BİLMELİ Kİ BİR KİŞİYİ TUTUKLAYABİLMEK İÇİN HEM SOMUT DELİLLERE DAYANAN KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİNİN OLMASI GEREKİR”

Yargılama sürecinin siyasi olarak yürütüldüğüne dair yaygın bir kanı bulunduğundan dolayı avukat olarak da siyasete girmeden hukuk çerçevesi içerisinde konuşmak bizi epeyce zorlamaktadır. Tutukluluğuna ilişkin şunu özellikle belirtmek isterim. Hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan şikayet edilmişti kendisi. Ancak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan tutukluğa sevk edildi ve tutuklandı.

Milletimiz bilmeli ki bir kişiyi tutuklayabilmek için hem somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesinin olması gerekir. Hem de bir tutuklama nedeninin bulunması gerekir. Sorgu tutanakları büyük ölçüde internette yayınlandı. Ve sorgu tutanağından da görüleceği üzere hakim somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu değerlendirmiş ancak bir tutuklama nedeni yazamamış. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tutuklama nedenleri bellidir.

“BORDO BERELİ, KAÇMA ŞÜPHESİ YOK”

Şüphelinin kaçacağına dair şüphenin bulunması, delil gizleme, karartma şüphesi, tanıkları etkileme, mağdura baskı kurma şüphesi hele ki somut dosya açısından mağdur Devlet Bahçeli olarak göründüğü için müvekkilimizin ona baskı kurma şüphesi hiç bulunmadığını düşünüyorum. Kaçma şüphesi açısındansa terör örgütleriyle silahlı mücadele vermiş bir bordo bereli adli sicil kaydı da yok. Böyle bir dosyadan verilebilecek neredeyse yatarı dahi olmayan bir hapis cezasından mı kaçacakmış. Dolayısıyla insanlar adaletsizlik olarak değerlendiriyor bu süreci. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu açısından da suçun unsurları oluşmamış durumda.

Açık ve yakın bir tehlikenin oluşması lazım. Müvekkilimiz dosyaya konu paylaşımı bu ayın 13’ünde atmış, 17’sinde tutuklama kararı gelmiş ve hem de kendiliğinden adliyeye gelen bir kişi hakkında tutuklama kararı verilmiş. Bu dört günlük süre içerisinde açık ve yakın bir tehlike oluşmuş mu? Hayır. Bu dört günlük süre içerisinde sadece münferit olarak müvekkilimizi tehdit edenler, müvekkilimize hakaret edenler olmuş. Ancak kamu güvenliğini etkileyecek derecede açık ve yakın bir tehlike oluşmamıştır.

Yetki itirazı hususunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazımızı kabul etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tutukluluğa itirazımızın da bir tutuklama nedeni bulunmadan müvekkilimiz tutuklandığı için ve kanunda sayılan tutuklama nedenlerinden hiçbirisi de somut vakaya uymadığı için müvekkilimizin hukuken tahliye edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama hukuken bunu düşündüğümüzü, hukuki bir yargılamada ümit ettiğimizi özellikle milletimize belirtmek istiyoruz.”

“HUKUKTA ÇİFTE STANDART UYGULAMAK DEVLETİN TEMELİNE DİNAMİT KOYMAKTIR”

Doğukan Kozan, müvekkiline yönelik tehditlere de dikkat çekti, “Hukukta çifte standart uygulamak devletin temeline dinamit koymaktır” dedi. Kozan şöyle devam etti:

“Daha önce müvekkilim, Devlet Bahçeli’ye ‘terör sevici’ dediği için hakkında bir soruşturma açılmıştı. Ancak bu soruşturmada ne tutuklama ne de adli kontrol tedbirlerine başvuruldu; müvekkilimiz hakkında takipsizlik karar verildi. Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi. Biz bu dosyanın savcılık aşamasındaki ifadesinde de ‘Daha önce Ankara’dan bir Cumhuriyet Savcısı takipsizlik kararı verdi, buna bir misilleme olarak tutuklama yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz’ dedik. Bir de dosya açısından şunu özellikle belirtmem lazım. Bu müvekilime karşı çok yoğun bir şekilde tehdit ve hakaret suçları işlenmekte. Ancak, bu suçlarla alakalı Cumhuriyet Başsavcılıkları resen harekete geçmiyor. Hukukta çifte standart uygulamak devletin temeline dinamit koymaktır.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN DE İTİBARINI ZEDELEYENLER VAR”

Ayrıca müvekkilimin bundan yıllar önce terörle mücadele esnasındaki bir fotoğrafını da paylaşarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de itibarını zedeleyenler var. Devletimizin bunların da takipçisi olmasını diliyoruz”

Sizler için yazıyoruz
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.