Enflasyon karşısında değer kaybının tazmin edilmemesi hak ihlali sayıldı!

Yayınlama: 29.09.2025
A+
A-

Anayasa Mahkemesi, alacağın enflasyon karşısında uğradığı değer kaybının tazmin edilmemesinin hak ihlali olduğuna hükmetti. Mülkiyet ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar veren Mahkeme, faiz oranlarının değer kaybını karşılamadığını belirtti. Munzam zarar davalarının da yeterli koruma sağlamadığına dikkat çekildi.

Anayasa Mahkemesi, alacakların enflasyon karşısında uğradığı değer kaybının tazmin edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Caner Şafak’ın bireysel başvurusu üzerine verilen ve pilot karar niteliği taşıyan bu karar, iç hukukta benzer nitelikteki uyuşmazlıklara yönelik kapsamlı bir düzenleme ihtiyacını gündeme getirdi.

10 YIL SÜREN HUKUKİ SÜREÇ

Başvurucu Caner Şafak, 2010 yılında özel bir bankaya karşı açtığı icra takibi sonucu asıl alacağı 48 bin 854 TL olarak belirlenen bir borcun, itiraz süreçleri ve yargılamaların ardından 2020 yılında 119 bin 114 TL olarak ödendiğini belirtti. Ancak geçen on yıllık sürede yasal faizin, alacağın enflasyon karşısındaki değer kaybını karşılamadığını ileri sürdü.

Bu gerekçeyle açtığı 100 bin TL’lik “munzam zarar” davası, tüketici mahkemesi ve sonrasında istinaf ile temyiz mercilerince reddedildi.

AYM: ETKİLİ HUKUK YOLU YOK

Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, devletin sadece kamu borçlarında değil, özel hukuk kişilerinin alacaklarında da adil dengeyi sağlama yükümlülüğü bulunduğunu vurguladı.

Kararda, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, enflasyon karşısında alacakların gerçek değerini koruma konusunda yetersiz kaldığı belirtildi. Mevzuattaki faiz oranlarının, yıllık enflasyonun altında kaldığı ve bu nedenle “değer kaybını telafi etme kapasitesine sahip olmadığı” ifade edildi.

MUNZAM ZARAR DAVALARI DA YETERSİZ

Kararda, Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesine dayalı olarak açılan munzam zarar davalarının da etkin çözüm sunmadığına dikkat çekildi. Mahkeme, bu tür davalarda yüksek mahkemelerce geliştirilen içtihatların “istikrarsız” ve “belirsiz” olduğu, enflasyonun tek başına zararı ispat için yeterli görülmediği durumlarda alacaklının korumasız kaldığını vurguladı.

PİLOT KARAR NE ANLAMA GELİYOR?

Anayasa Mahkemesi, bu kararında “pilot karar” usulüne başvurdu. Bu yöntemle, benzer hak ihlallerine yol açabilecek yapısal sorunun çözümü için yasama ve yargı organlarına sorumluluk yüklendi. Bu tür davalarda enflasyon etkisinin hukuk düzeninde açık ve etkili şekilde giderilmesini sağlayacak bir mekanizma oluşturulması istenmiş oldu.

Sizler için yazıyoruz
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.