Bu deprem, büyük Marmara depreminin ayak sesi

Yayınlama: 02.10.2025
A+
A-

 Afet Yönetimi Uzmanı, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, Marmara Bölgesi’nde meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.

Özmen, 23 Nisan’daki depremin artçısı olabileceğini, Kumburgaz segmenti üzerindeki gerilimin henüz boşalmadığını ve Marmara’da deprem tehlikesinin hala oldukça yüksek olduğunu vurguladı. Ayrıca büyüklüğü 4 ve üzerindeki artçı sarsıntıların devam edebileceğini belirterek yaşanan depremin Büyük Marmara Depremi’nin ayak sesi olabileceğini söyledi.

Özmen’in değerlendirmeleri şu şekilde:

“BU DEPREMİN, 23 NİSAN’DA YAŞANAN DEPREMİN ARTÇISI OLABİLECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”

“Açıklanan verilere göre, Marmara çukurluğu diye ifade edilen Tekirdağ segmenti ile Kumburgaz segmentinin tam kesişim noktasına yakın bir yerde, Marmaraereğlisi’nin de yaklaşık 18 kilometre güneyinde bir noktada 5 büyüklüğündeki depremi yaşamış olduk. Aslında hatırlarsanız 23 Nisan 2025 tarihinde de yine bu noktaya yakın bir yerde, biraz daha batısında Kumburgaz segmenti üzerinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem daha yaşamıştı. Bu depremin çok sayıda artçısı da olmuştu 23 Nisan’daki depremden sonra. Bu 5 büyüklüğündeki depremin bu depremle de ilişkili olabileceği, bunun artçı şoklarından bir tanesi de olabileceğini öngörmekteyiz. Tabii daha henüz sıcak deprem, depremin ardından gelen gelişmeler, depremde daha sık artçı şoklar oluştukça deprem hakkında belki biraz daha sağlıklı konuşma şansı elde edebiliriz.

“KUMBURGAZ SEGMENTİ ÜZERİNDE GERİLİM HALA BOŞALMADI VE DAHA BÜYÜK DEPREMLER MEYDANA GELEBİLİR”

Bu Tekirdağ segmenti ile Kumburgaz segmenti de yani 1912 yılında Tekirdağ segmenti aslında 7.2 büyüklüğündeki bir depremle kırılmış durumda. Bu da daha büyük bir deprem üretmesi için epeyce bir zaman gereken bir segment bu. Ama Kumburgaz segmenti diye ifade edilen segment maalesef 1766 yılında bundan yaklaşık 259 yıl önce iki tane büyük deprem üretmiş Mayıs ve Ağustos aylarında 7’den büyük. Dolayısıyla bu bölgedeki gerilimin yüksek olduğu 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depreme rağmen buradaki gerilimin boşalmadığı, bu hat üzerinde daha büyük depremlerin olma olasılığının da var olduğu birçok bilimsel çalışmayla ortaya koymuştuk. Dolayısıyla bu çok aslında şaşırtıcı da bir şey değil.

“MARMARA’DA DEPREM TEHLİKESİ GEÇMEDİ”

Yani maalesef bu Marmara bölgesi bu ve buna benzer büyüklükteki depremlere hatta daha büyüğüyle de, her ne kadar zaman net olarak söyleyemiyor olsak da, yüz yüze kalma olasılığı var. Hani depremi şu şekilde okumakta yarar var diye düşünüyorum ben. Hani bazen bazı bilim insanları, Marmara’nın deprem tehlikesi geçti, işte en büyüğü 6.2’ydi falan 23 Nisan’daki gibi söylemler vardı. Bu aslında Marmara’nın deprem tehlikesinin geçmediği, buranın deprem tehlikesi açısından oldukça yüksek olduğu, daha büyük depremlere gebe çok sayıda fayı barındırdığını hiçbir zaman unutmamak.

“DEPREM RİSKİNİ AZALTACAK ÇALIŞMALARININ ARTIRILMASI GEREKİYOR”

Var olan çalışmaları yani deprem risklerinin azaltılması konusunda çok sayıda çalışma olduğunu biliyoruz ama bunların sayısının, sıklığının ve kalitesinin de süratli bir şekilde arttırılarak bir an önce İstanbul ve Marmara bölgesinin sonrasında da diğer Türkiye’nin her yerini aslında deprem açısından dirençli hale getirmemiz gerektiği gerçeği konusunun ne kadar önemli olduğunu, hiç zaman kaybetmeden bu çalışmalara daha ciddi şekilde odaklanılması gerektiği gerçeğini de bize hatırlatan bir deprem diye ben okuyorum.

“BÜYÜKLÜĞÜ 4 VE ÜZERİNDE ARTÇI SARSINTILARIN YAŞANMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK”

Gelişmeleri de takip etmek lazım. Yani depremin seyri azalarak mı devam edecek yoksa daha büyüğü de olur mu gibi bunu da yetkili AFAD başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere İstanbul Valiliği başta olmak üzere bu gelişmeleri de takip etmek. Biz şimdi bunu ana şok diye düşünürsek yani 5 büyüklüğündeki depremin de ilerleyen saatler içinde, dakikalar içinde büyüklüğünün 4’ü, hatta 4’ü biraz geçecek büyüklüklerde de artçı şokların da olma olasılığı oldukça yüksektir.

“VATANDAŞLAR HASAR GÖREN BİNALARA GİRMESİNLER”

Ama düşük ihtimal de olsa daha büyüğünün olma ihtimali olduğu gerçeğini de göz ardı etmememiz, ona göre yol haritamızı, davranış şeklimizi belirlememiz de gerekmekte. Özellikle bu büyüklükteki bir deprem sonrasında hasar görmesi beklenmez binaların ama hasar gören binalar var ise de kesinlikle vatandaşlar bu binalara girmesinler. Diğer binalarda yaşayan kişiler de tamamen kendi tercihlerine bağlı olarak da yol haritalarını belirlemeleri gerekir.

“BU DEPREM BÜYÜK MARMARA DEPREMİ’NİN AYAK SESİ”

Yani şöyle zaten yani tetikleme şeklinde değil de bunun ayak sesleri gibi yani de düşünülebilir. Yani ayak sesi derken hemen kısa zamanda olacak bir depremin ayak sesi gibi de düşünmemek lazım. Yani bu deprem aslında bize net olarak Marmara bölgesinin deprem açısından tehlikesinin yüksek olduğu, burada gerilim birikiminin oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığını Her ne kadar biz zaman net olarak bilemiyor olsak da daha büyük depremlere de bu bölgenin maruz kalma olasılığının da yüksek olduğunu hatırlatan bir deprem diye okumak lazım. Şu anda biz bunun daha büyüğünün gelip gelmeyeceğini ne biz ne herhangi bir bilim insanı söyleyemez maalesef. Anca geldikten sonra bunu ifade edebiliriz. Ama bölgedeki fay hatlarına, bunların geçmişte üretmiş olduğu deprem bilgilerine ve deprem tehlike haritasına ve diğer çalışmalara baktığımız vakitte maalesef bu depremin meydana geldiği hat üzerinde ve yakın civarında daha büyüğünü de üretme potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz buradaki faylara.”

Sizler için yazıyoruz
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.