TBMM’de “Terörsüz Türkiye” vizyonu doğrultusunda çalışmalar devam ederken PKK kanadından gelen açıklamalar dikkat çekti.
PKK’nın sözde yöneticilerinden Duran Kalkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Suriye kolu SDG’ye silah bırakma çağrısı”na tepki gösterdi ve hem Bahçeli’yi hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sert ifadeler kullandı.
Kalkan, Bahçeli’nin İmralı üzerinden süreci yürütme çağrısını küçümseyerek şunları söyledi:
“Devlet Bahçeli ‘Gelsin mecliste konuşsun, DEM Parti grubunda konuşsun, Ankara’da siyaset yapsın sözlerini’ unutmuş, şimdi ‘İmralı’dan süreci yönetsin. Rehine koşullarında bilmem Rojava’ya çağrı yapsın’ diyor. Rehine koşullarında ne yapabilir bir kişi? İmralı işkence tecrit sisteminde ne yapılabilir? Unuttu mu Devlet Bahçeli bunu? Bir yıl geçti. Sözlerinin gereği yerine getirildi mi? Hiç oralı olmuyor. Unutmuşa benziyor. Sözleri çok geriye düşmüş durumda. Sadece bir ‘kurucu Önder’ diyerek bizi kandıracağını sanıyor. Önder Apo ‘Ne aldatırım ne aldanırım’ dedi. Yani biz ahmak da değiliz, çocuk da değiliz. Herkes doğru oturup doğru konuşmalı. Böyle olmaz. Bu biçimde bu iş yürümez. Söyleyeceksin, söz vereceksin, alemi etkileyeceksin ondan sonra yavaş yavaş ondan vazgeçeceksin, sürece yayacaksın. Millet bunun oyun olduğunu görmez mi? Buna hile demez mi? Açıklıkla der. Bunu görmek lazım.”
Kalkan, örgüt içindeki karar uygulama mekanizmasının ancak Abdullah Öcalan’ın etkinliğiyle mümkün olabileceğini savundu:
“Biz baştan ateşkes ilan ettik. ‘Biz bu kararları uygularız ama Önder Apo yönetmeli. Kongre yaparız, kararları alırız ama biz uygulayamayız dedik’ dedik. Bunu uygulayabilecek tek kişi Önder Apo’dur. Önder Apo özgür olursa yapar bunu. Yürütür yani. Yoksa yapamaz. Ama şimdi hiçbir değişiklik yapmadılar. Mevcut rehine düzeninde Önder Apo’dan her şeyi yapmasını istiyorlar, bekliyorlar. Bu böyle olmaz.”
Kalkan, komisyon çalışmalarını “oyalama” olarak niteleyip sürecin tıkandığını iddia etti ve muhataplarını sert bir dille eleştirdi:
“Bizim yaptıklarımıza karşılık olumlu denecek herhangi bir şey yok. Komisyonu oyalıyorlar, oyalıyorlar, konuşuyor öyle. Ne olacağı hiç belli olmayan bir şey var.” Ayrıca, “Sürecin tıkanmaması, işlemesi için adımlar atmaya çalışıyoruz. Yapabileceklerimizin azamisini yapmaya çalışıyoruz. Yeni şeyler yapmak için de arayışımız, çabamız var. Belki bu tür gelişmeler de olabilir. Ama olduğu zaman herkes görür; olursa eğer. Şimdiden bir şey demeyelim.” ifadelerini kullandı.
Kalkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şarm El Şeyh zirvesi gibi diplomatik girişimlerini hedef alarak Türkiye’nin bölgesel hamlelerini eleştirdi:
“Şimdi de Tayyip Erdoğan gidiyor yine onlara teslim oluyor. Onlarla anlaşma yapmaya çalışıyor. Kürt’e karşı güç almaya çalışıyor. Cahil olmamamız lazım.” Ayrıca Kalkan, Kıbrıs üzerinden tehditkar bir dil kullanarak “Dananın kuyruğu Kıbrıs’ta kopacak” diye konuştu:
“Destek alırım dediklerinin yarın başlarına ne getireceğini göreceğiz. Daha öncede söyledik yine söylüyoruz; dananın kuyruğu Kıbrıs’ta kopacak. O zaman göreceğiz kimlerin başına neler gelecek.”