Zorunlu eğitim sisteminde lise eğitiminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin hazırlanan değerlendirme raporunda yeni bir gelişme yaşandı.
Türkiye’de zorunlu eğitimin yapısında köklü değişiklik yolda. Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun hazırladığı lise eğitiminin yeniden yapılandırılması değerlendirme raporu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu.
Kurul, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle birlikte yürüttüğü çalışmada, zorunlu eğitimin süresine dair mevcut sistemin eleştirisini ve olası alternatifleri tartışmaya açtı. Bu çerçevede kamuoyunda “12 yıllık zorunlu eğitim” uygulamasının azaltılıp azaltılmayacağı tartışmaları da yoğunlaşmış durumda. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçmişte yaptığı açıklamalarda, “12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azalması yönünde bir kamuoyu oluştuğunu” ve bu konuda revizyon planladıklarını belirtmişti. Reform önerileri arasında lise kademesinin bazı sınıflarının isteğe bağlı hâle getirilmesi ya da zorunlu eğitim süresinin kısaltılması gibi seçenekler de yer alıyor.
Bu tartışmalar dünya genelinde de benzer örneklerle destekleniyor. Eurydice’nin verilerine göre Avrupa ülkelerinde tam zamanlı zorunlu eğitim genellikle 10–11 yıl sürüyor ve 15–16 yaşlara kadar devam ediyor. Örneğin Belçika, Lüksemburg, Portekiz ve bazı Birleşik Krallık bölgelerinde zorunlu eğitim süresi 12 yıl olmakla birlikte, birçok ülkede bu sürenin daha kısa olduğu biliniyor. Bu tablo, Türkiye’deki 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasının uluslararası normlara göre uzun duran istisnai bir model olabileceği tartışmasını güçlendiriyor.
Zorunlu eğitimin kısaltılması önerisi, hem olumlu hem de eleştirel yönleriyle gündeme geliyor. Destekleyenler, lise döneminde öğrencilerin isteğe bağlı mesleki ya da teknik yönelimlere daha hızlı geçiş yapabileceğini, eğitim sisteminin esnekleşeceğini savunuyor. Ancak karşı görüşler de altyapı, eşit erişim, müfredat yoğunluğu gibi riskleri öne çıkarıyor. Zorunlu eğitimin azaltılması hâlinde, özellikle dezavantajlı bölgelerde eğitimde dışlanma ya da okulu erken terk etme gibi olumsuz sonuçlar doğabileceği uyarısı yapılıyor.
Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM, tartışmalar sürerken “Ortaöğretimi Yeniden Düşünmek” başlıklı bir rapor yayınlamıştı. “Türkiye artık eğitime erişimi değil, eğitimin niteliğini tartışmalıdır.” denilen raporda istihdama katılmak isteyen liselilere 11. sınıf sonunda diploma verilmesi; 12. sınıfın ise uzmanlaşma olması teklif edilmişti.