Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türkiye’ye katılma olasılığı KKTC seçimleri sonrasında gündeme geldi. Peki KKTC’nin Türkiye’ye katılma kararı alması durumunda hukuki ve siyasi süreçlerin nasıl işleyeceği konusunda uzmanların işaret ettiği ise Hatay.
Uzmanlara göre, bu süreçte “Hatay’ın Türkiye’ye katılma kararı” önemli bir emsal teşkil ediyor.
1938’de kurulan Bağımsız Hatay Devleti kuruluşundan bir yıl sonra 1939’da yapılan halk oylaması ile Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmıştı.
Hatay Millet Meclisi’nin 29 Haziran 1939 tarihli kararıyla egemenlik hakkı Türkiye Cumhuriyeti’ne devredildi. Ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bu kararı onayladı ve Hatay resmen Türkiye topraklarına katıldı.
Uluslararası hukukta bu tür birleşmeler “self-determinasyon” yani halkların kendi kaderini tayin hakkı kapsamında değerlendiriliyor. Halkın özgür iradesiyle alınan karar, egemen devletin onayıyla birleşme sürecini tamamlıyor.
KKTC’nin Türkiye’ye katılma yönünde adım atabilmesi için öncelikle KKTC Meclisi’nin bu konuda bir irade ortaya koyması gerekiyor.
Ancak en kritik aşama, tıpkı Hatay örneğinde olduğu gibi, halkın doğrudan iradesini yansıtacak bir referandum yapılması. Halkın büyük çoğunluğu birleşme yönünde oy kullanırsa, KKTC Meclisi bu sonucu bir “katılma kararı” olarak yasalaştırabilir.
Böyle bir karar, aynı zamanda uluslararası alanda da güçlü bir siyasi mesaj taşır. Ancak BM kararları ve uluslararası dengeler göz önüne alındığında, bu süreç diplomatik olarak oldukça hassas olacaktır.
KKTC’nin katılma kararı tek başına yeterli değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu kararı TBMM kararıyla onaylaması gerekiyor.
Bu aşamada TBMM, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararının onaylanmasına” ilişkin bir yasa çıkarabilir.
Yasa Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra birleşme hukuken tamamlanır.
Anayasa uzmanlarına göre, Türkiye’nin mevcut Anayasası’nda yeni bir toprak parçasının katılımına engel bir hüküm bulunmuyor. Ancak bu durumun “idari yapı”, “temsil oranları” ve “anayasal uyum” gibi konularda ayrıntılı düzenlemeler gerektireceği ifade ediliyor.