Mehmet Uçum’dan anadil açıklaması

Yayınlama: 26.10.2025
A+
A-

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Türkiye’de anadillerin durumu ve Türkçenin egemen rolü ile ilgili AA Analiz için değerlendirmelerde bulundu. Uçum, Türkiye’nin etnik ve kültürel çeşitliliğine dikkat çekerek, “Türkler, Kürtler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Çerkezler, Gürcüler kısaca Türkiye’nin her kesimi Türkiye halkının zorunlu ve ayrılmaz unsurlarıdır. Objektif bir realite olarak Türkçe de Türkiye halkının parçasıdır ve bu nedenle birleştirici tek dildir” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKÇENİN MUHAFAZASI DEVLET BEKASI GEREĞİDİR’

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili, Türkçenin devletin resmi dili ve eğitimde zorunlu tek dil olduğunu belirterek, “Milli birliğimizin harcı olan Türkçenin devletin dili şeklinde muhafaza edilmesi bekanın gereğidir. Hiç kimsenin de bunu tartıştığı yoktur. Türkçe dokunulmazdır” dedi.

Uçum, devletin dili ile halkın günlük yaşamda kullandığı diğer dillerin statüsü arasındaki farkı vurguladı. Devletin dili Türkçe iken diğer dillerin özgürlük alanına sahip olduğunu kaydeden Uçum, geçmişte baskıcı sistemler ve inkâr politikaları nedeniyle insanların anadillerini kullanma hakkından mahrum bırakıldığını hatırlattı. 12 Eylül öncesinde Kürtçe sözlük ve dergiler gibi bazı özgürlük alanlarının kazanıldığını, ancak bu alanların kalıcı güvenceye kavuşamadığını belirten Uçum, 12 Eylül dönemiyle birlikte yasak ve ret politikalarının tavan yaptığını ifade etti.

‘ERDOĞAN DEVRİMİ’ TANIMI

“Erdoğan Devrimi” olarak nitelendirdiği süreçle birlikte anadillerin öğrenilmesi ve kullanılması konusundaki hukuki düzenlemelerin yapıldığını aktaran Uçum, 2003 yılında farklı dil ve lehçelerin özel öğretim kurumlarında eğitim dili olmasına imkan sağlayan düzenlemelerin getirildiğini, 2014’te ise 2923 sayılı Kanun ile bu düzenlemelerin daha kapsamlı hâle getirildiğini kaydetti.

KÜRTÇE İÇİN ATILAN ADIMLAR

Uygulamada Kürtçe ve diğer diller için pek çok imkan sağlandığını belirten Uçum, devlet okullarında ve özel okullarda seçmeli ders olarak Kürtçe öğretiminin verildiğini, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri ile akademik çalışmalar için enstitülerin bulunduğunu dile getirdi. Ayrıca Kürtçe dil kurslarının açılabildiğini, özel okul olarak anadilin eğitim dili yapılabileceğini, Q, X, W gibi harflerin kullanımına imkan sağlandığını ve Türkçe-Kürtçe, Kürtçe-Türkçe sözlüklerin hazırlandığını hatırlattı.

KÜRTÇENİN GÜNLÜK DİLDE KULLANIMI HUKUKEN SORUN DEĞİL

Uçum, anadillerde siyasi propaganda yapmanın serbest olduğunu, kamuda tercüman ve çağrı merkezi hizmetlerinin sunulduğunu, Kürtçe yayınlarla ilgili sınırlamaların kaldırıldığını ve devlet kanallarında Kürtçe yayın imkânı bulunduğunu söyledi. Devlet Tiyatrolarında Kürtçe oyunların sahnelendiğini ve Kürt edebiyatının önde gelen eserlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlandığını kaydeden Uçum, “Türkiye’de Kürtçe dahil günlük yaşamda kullanılan diğer dil ve lehçelerin öğretimine ve kullanımına ilişkin hukuki bir sorun yoktur” ifadelerini kullandı.

‘DİĞER DİLLERİN VE LEHÇELERİN KULLANILMASI ANAYASAYLA GÜVENCE ALTINA ALINABİLİR’

Mehmet Uçum, tüm bu özgürlüklerin anayasal güvenceye de kavuşturulabileceğini belirtti. Yeni anayasa ile birlikte mevcut düzenlemelerin “günlük yaşamda kullanılan diğer diller ve lehçelerin öğretimine ilişkin hususlar kanunla düzenlenir” hükmü ile teminat altına alınabileceğini vurgulayan Uçum, “Türkçenin egemen ve birleştirici tek dil olmasının zorunlu sonucu olarak devletin dili Türkçedir. Bunun dışında Kürtçe dahil diğer anadil ve lehçelerin öğrenilmesi ve kullanılması özgürlüğü hukuken düzenlenmiştir ve anayasal seviyede de güvence altına alınması mümkündür” dedi.

Sizler için yazıyoruz
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.