Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ), “Netanyahu neden Erdoğan’dan korkuyor?” başlıklı haberinde, Türkiye’nin Gazze’nin yeniden inşasındaki rolünün İsrail yönetiminde rahatsızlığa neden olduğunu yazdı.
İsrail-Hamas ateşkesinin ardından Türkiye’nin bölgedeki diplomatik etkinliği Tel Aviv’de dikkatle izleniyor.
Frankfurter Allgemeine Zeitung’un analizine göre, Ankara’nın Gazze’deki görünürlüğü, İsrail’de artan bir huzursuzluğun ve jeopolitik endişenin kaynağı haline geldi; adeta Netanyahu’nun uykularını kaçırdı.
“Gazze’de Türk bayrağı taşıyan iş makineleri, su tankerleri ve yardım konvoyları, İsrail’de Erdoğan’ın bölgedeki nüfuzunu pekiştirme adımı olarak değerlendiriliyor” diyen yazar, bölgesel dengelerin Türkiye lehine işlediğini yazdı.

“TÜRKİYE GAZZE’NİN İNŞASINDA KİLİT AKTÖR”
Gazeteye göre, İHH’nın bölgedeki faaliyetleri ve Türk kurumlarının Gazze’deki görünürlüğü, İsrail’in Ankara’ya yönelik söylemlerini daha da serleştirdi.
Yazar, “Türkiye’nin insani yardım görüntülerinin bölgedeki güç dengelerini değiştirmesinden korkuluyor” değerlendirmesini yaptı.
TRUMP TÜRKİYE’Yİ PLANA DAHİL ETTİ
Haberde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Barış Planı’na Türkiye’yi özellikle dahil ettiği, bunun da Netanyahu yönetiminde paniğe yol açtığı bilgisine yer verildi.
Trump’ın Şarm El-Şeyh’teki Gazze Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ön sıraya oturtması, Washington’un Türkiye’ye duyduğu güvenin göstergesi olduğu hatırlatıldı.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Türkiye Gazze’de çok yapıcı bir rol oynuyor ve oynamaya devam edecek” sözleriyle Ankara’ya desteğini yinelemişti.
FAZ, Netanyahu’nun Türk askerinin Gazze’de görev yapmasına karşı çıktığını, ABD Başkan Yardımcısı Vance ile yaptığı ortak basın toplantısında “Bu konuda çok net bir fikrim var, tahmin edin hangisi?” diyerek Ankara’ya tepki gösterdiğini yazdı.
Leibniz Enstitüsü’nden siyaset bilimci Dr. Hakkı Taş, gazeteye yaptığı değerlendirmede,
“Erdoğan, hem Hamas’la temas kurabilen hem de Batı ile müzakere yürütebilen az sayıdaki liderden biri. Bu durum, Netanyahu üzerinde dolaylı baskı oluşturuyor” dedi.

The New York Times da benzer şekilde, Türkiye’nin Gazze sürecinde “masanın dışına itilmiş bir aktörden kilit arabulucuya” dönüştüğüne dikkat çekerek, Erdoğan’ın diplomatik etkisinin İsrail’in hesaplarını yeniden şekillendirdiğini yazdı.
Gazeteye göre, “Türkiye, savaş sonrası Gazze’de yardım teklifinde bulundu. İsrail ise buna ‘evet’ demekle kalmadı, kabul etmek zorunda kaldı.”
NYT analizinde, Türkiye’nin yalnızca ateşkesin garantörü olarak değil, aynı zamanda Gazze’nin geleceğinde siyasi ve ekonomik faydalar gören bir aktör olarak öne çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gazze’de barışın tesisi için kelimesi kelimesine anlaşmanın uygulanmasını titizlikle izleyeceğiz” sözleri haberde aktarılırken, Ankara’nın hem diplomatik hem de sahadaki yeniden yapılanma sürecinde aktif rol oynayacağı belirtildi.
New York Times yazarı Ben Hubbard ayrıca “Türkiye güçlü ordusu, insani yardım kapasitesi ve Hamas üzerindeki etkisiyle Gazze’nin geleceğinde belirleyici bir konum elde etti” yorumunda bulundu.
Ancak sahadaki dengeler bu kadarla sınırlı değil. İsrail kamu yayıncısı KAN News’in aktardığına göre, Türkiye, Gazze Şeridi için kurulan uluslararası koordinasyon merkezine temsilci gönderebilmek için Washington’a yoğun diplomatik baskı uyguluyor.
Merkezde Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Almanya, Fransa, Yunanistan, İspanya, Ürdün, Danimarka ve BAE’den temsilciler yer alırken, İsrail’in Türk temsilcileri kabul etmediği bildirildi.
KAN News, ayrıca ABD’nin baskıları sonucunda yalnızca Mısır arama-kurtarma ekiplerinin Gazze’ye girişine izin verildiğini, Türk ve Katarlı ekiplerin ise reddedildiğini duyurdu.
Habere göre İsrail, Washington’un artan baskısı karşısında geri adım atmak zorunda kalsa da, Türkiye’nin sahadaki varlığına izin vermemekte kararlı.