University College London (UCL) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliğiyle hazırlanan 2025 tarihli Lancet Countdown İklim ve Sağlık Raporu, iklim krizinin sağlık üzerindeki yıkıcı etkilerini ortaya koyarak küresel sıcaklık artışının dünya genelinde her dakika bir kişinin ölümüne yol açtığını açıkladı. Rapor, milyonlarca insanın hâlâ fosil yakıtlara olan bağımlılık nedeniyle yaşamını kaybettiğine dikkat çekiyor.
Raporda, fosil yakıt kullanımının sadece küresel ısınmayı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda zehirli hava kirliliğini, orman yangınlarını ve dang humması gibi hastalıkların yayılımını da tetiklediği belirtildi.
UCL’den Dr. Marina Romanello, bulgulara ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu rapor, dünyanın dört bir yanında insan hayatını ve geçim kaynaklarını yok eden yıkıcı tabloyu açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliğini hafifletme ve uyum sağlama konusundaki gecikmeler, her yıl milyonlarca gereksiz ölüme yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Araştırmanın çarpıcı verilerine göre, 1990’lardan bu yana sıcaklığa bağlı ölümlerin oranı yüzde 23 artış gösterdi.
The Guardian’daki habere göre; rapor, iklim krizine rağmen hükümetlerin fosil yakıt desteğini sürdürdüğünü gözler önüne serdi. 2023 yılında hükümetler, fosil yakıt şirketlerine günde 2,5 milyar dolar doğrudan sübvansiyon sağladı. İlginç bir şekilde, aynı yıl yüksek sıcaklıklar nedeniyle tarım ve inşaat gibi sektörlerde çalışanların verim kaybı da aynı miktarda (2,5 milyar dolar) ekonomik zarara yol açtı.
Toplamda, 2023’te dünya genelinde sağlanan fosil yakıt desteği 956 milyar dolar oldu. Bu miktar, 2024’teki COP29 zirvesinde iklimden en çok etkilenen ülkelere taahhüt edilen 300 milyar doların üç katından fazla.
İklim krizinin gıda ve geçim kaynakları üzerindeki baskısı artmaya devam ediyor:
Dr. Romanello, iklim krizine karşı çözüm yollarının da olduğunu vurguladı. “Eğer fosil yakıt finansmanını sürdürürsek sağlıklı bir gelecek mümkün olmayacak” uyarısında bulunan Romanello, temiz enerji, şehirlerin iklime uyumlu hale getirilmesi ve daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının çözümün bir parçası olduğunu vurguladı. Romanello, umudun yerel toplulukların ve sağlık çalışanlarının sahada gördükleri gerçekler karşısında harekete geçmesinde yattığını belirtti.