Avrupa Birliği (AB) Sözcüsü, PKK’nin silah bırakma ve örgütün kendini feshetme kararını “olumlu bir gelişme” olarak değerlendirdi.
Rudaw’ın haberine göre AB Sözcüsü, “Fesih sürecinin olumlu gelişmelerini ve PKK’nın silah teslim etmesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi. Bu sürecin, Türkiye’de Kürt sorununun siyasi çözümüne yönelik “güvenilir bir barış süreci” için umut verici bir adım olduğunu vurguladı.
“Kürt sorununun siyasi çözümüne ulaşmak amacıyla güvenilir bir barış süreci, kalıcı ve barışçıl bir çözüme ulaşmak için olumlu bir adım olacaktır.”
AB Sözcüsü, Kürt sorununun çözümüne yönelik “gerekli reformların yapılması gerektiğini” belirterek, Türkiye’deki gelişmelerin sadece ülke içinde değil, tüm bölge açısından da belirleyici olacağını söyledi.
“Temel haklar ve hukukun üstünlüğü gözetilerek adil ve kalıcı bir çözüm bulunması, sadece Türkiye’nin tüm vatandaşlarının çıkarına olmakla kalmayacak, aynı zamanda tüm bölgenin istikrarına da katkı sağlayacaktır.”
PKK’nin Avrupa Birliği’nin “terör örgütleri listesi”nden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin bir soruya yanıt veren sözcü, bu konuda AB’nin mevcut tutumunun değişmediğini vurguladı:
“Avrupa Birliği, PKK’nın Türkiye’nin güvenliği için oluşturduğu tehdidi tamamen kabul ediyor.”
PKK, 2002 yılından bu yana Avrupa Birliği’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. Bu sınıflandırma her altı ayda bir gözden geçiriliyor ve son olarak 31 Ocak 2025’e kadar uzatılmıştı.
PKK yetkilileri, barış sürecinin devamı için Türkiye’den bir dizi adım beklediklerini açıklamıştı. Talepler arasında;
Örgüt, Öcalan’ın Şubat 2025’teki çağrısının ardından, 12 Mayıs 2025’teki 12. kongresinde 41 yıllık silahlı mücadelesine son verme ve kendini feshetme kararı almıştı.
Ardından 26 Ekim 2025’te Kandil eteklerinde düzenlenen bir basın toplantısında, tüm güçlerinin Türkiye’den çekileceği duyurulmuştu.
Ayrıca 11 Temmuz’da, çözüm sürecinin devamı için Süleymaniye’nin Casena mağarasında bir grup PKK’li sembolik olarak silahlarını yakmıştı.
AB Sözcüsü, açıklamasında taraflara diyalog ve uzlaşma temelli bir süreci başlatma çağrısı yaptı.
“Tüm taraflardan bu fırsatı değerlendirmelerini, diyalog ve uzlaşma temeline dayalı kapsamlı bir sürece başlamalarını istiyoruz.”
Sözcüye göre, bu sürecin başarıyla ilerlemesi yalnızca Türkiye’de demokratikleşmeyi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Ortadoğu’da kalıcı barış ve istikrara da katkı sağlayacak.