Türkiye dışında Gazze’ye kimse giremez!

İsraelhayom gazetesindeki analizde Netanyahu yönetiminin Gazze’de Haması yenme girişiminin başarısız olduğu ifade edilirken, “Türkiye veya Katar güçleri dışında, Gazze’ye hiçbir uluslararası gücün girmeyeceği aşikâr” denildi .

Yayınlama: 04.11.2025
A+
A-

Terörist İsrail’in 2 yıllık soykırıma rağmen Hamas’ı yenemediğini belirten yahudi Prof. Eyal Zisser, İsraelhayom gazetesindeki köşesinde çarpıcı ifadeler kullandı…

Zisser yazısında şu ifadelere yer verdi:

Bu sefer gerçekle yüzleşmek beklenenden daha hızlı ve acı verici oldu. Gazze’deki çatışmalar azaldı, ancak savaş bitmedi ve vaat edilen barıştan, doğunun batıya olan uzaklığından daha uzağız.

ABD Başkanı Donald Trump onuruna düzenlenen ve dalkavukluk, dalkavukluk ve ulusal öz saygının yitirilmesiyle damgasını vuran Knesset oturumunda Trump, Arap ve Müslüman dünyasıyla tarihi bir barış anlaşması sözü verdi. Ancak pratikte

İsrail, Amerikan korumasından yararlanan ve Gazze Şeridi’nde aynı şemsiye altında gücünü yeniden inşa eden bir Hamas’la karşı karşıya.

Anlaşmanın başından beri, çatışmaların sona erdirilmesi ve rehinelerin ve ölen askerlerin geri verilmesini öngören A Aşaması ile İsrail ile Arap ve İslam devletleri arasında yeryüzünde barışın sağlanması yönündeki büyük vizyon arasında aşılmaz bir uçurum vardı. Anlaşmanın şartlarına göre bu vizyon, Filistin devletinin kurulmasını da içeriyordu.

Türkiye dışında Gazze'ye kimse giremez!

TÜRKİYE VE KATAR EĞİTECEK

Ancak anlaşmanın daha kolay kısmı olan Aşama A çerçevesinde bile Hamas’ın taahhütlerini yerine getiremediği ortaya çıktı. Bunun yerine, her zamanki oyununu oynuyor, İsrail’in ve hatta daha da önemlisi ABD’nin sınırlarını sınıyor. Washington ise Hamas’ın verdiği sahte vaatlere inanıyor ve Başkan Trump’ın Türkiye ve Katar’daki dostlarından “eğittikten” sonra defalarca bize “Hamas’ın doğru davranacağına” dair güvence verdiği gibi, hâlâ ikna olmuş durumda.

Asıl sorun, anlaşmanın uygulanmasının üç “mucizeye” bağlı olduğu B Aşaması’nda yatıyor: Birincisi, Hamas’ın silahsızlandırılması; ikincisi, Gazze’yi yönetmek üzere Hamas dışı bir Filistin hükümetinin kurulması; ve üçüncüsü, Gazze Şeridi’nde düzeni sağlamak için uluslararası bir gücün konuşlandırılması.

Gazze’de de, tıpkı Lübnan’daki Hizbullah’ta olduğu gibi, Hamas silahsızlanmayacağını çoktan ilan etti. Birçok kişi Hamas adına konuşarak örgütün bir gün bunu değerlendirebileceğini söylüyor, ancak hem liderliği hem de sahadaki eylemleri bunun tam tersini gösteriyor.

İSRAİL, GAZZE’Yİ İŞGAL EDEMEZ

Hamas, Gazze’de kalmaya kararlı olduğunun sinyalini veriyor; bu sefer bir anlaşmanın örtüsü altında ve fiilen Amerikan koruması altında. Washington, İsrail’in eylemlerini dizginlemek ve sınırlamak için defalarca müdahale etti ve gelecekte de müdahale etmeye devam edecek.

İsrail’in karşı karşıya olduğu zorluk ortada ve iki yıldan uzun süredir yüzleşmekten kaçındığı bir sorun: Gazze konusunda ne yapılmalı? 7 Ekim öncesi askeri tehdit seviyesine değil, Gazze’yi kontrol edebilecek bir yönetici ve askeri güç olarak kapasitesini kademeli olarak geri kazanan Hamas konusunda ne yapılmalı? Tüm bunlar olurken, İsrail, Amerikan muhalefeti nedeniyle Gazze Şeridi’ni yeniden işgal edemez ve etmeyecektir.

TÜRKİYE DIŞINDA KİME GİREMEZ

Dolayısıyla İsrail, Hamas’ı yenme çabasında başarısız oldu ve onunla diplomatik yollarla başa çıkmaya hazır değil. Anlaşmanın B Aşaması’nın hayata geçmeyeceği, Hamas’ın silahsızlanmayı reddedeceği ve belki de Hamas’a yardım etmek için memnuniyetle gelecek Türkiye veya Katar güçleri dışında, Gazze’ye hiçbir uluslararası gücün girmeyeceği artık aşikâr.

Dolayısıyla İsrail, zayıflamış ve hırpalanmış olsa da, imzaladığı anlaşma uyarınca Gazze Şeridi’nde serbestçe faaliyet göstermeye devam eden, yaşayan, nefes alan ve güçlü bir Hamas gerçeğine hazırlanmalıdır.

Sizler için yazıyoruz
    Bir Yorum Yazın

    Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

    Henüz yorum yapılmamış.