Ceza Davalarında Avukat Desteğinin Önemi

Ceza Davalarında Avukat Desteğinin Önemi
A+
A-

Ceza davalarında avukat desteği oldukça önemlidir çünkü ceza davaları, bir kişinin itibarını, özgürlüğünü ve hatta hayatını etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, hukuki süreç boyunca bir avukatın profesyonel desteği, kişinin savunma haklarını en iyi şekilde kullanabilmesini sağlar.

Ayrıca, ceza davaları oldukça karmaşık hukuki prosedürler içerir ve bu prosedürleri tam olarak anlamak ve takip etmek oldukça zordur. Bir avukat, kişinin durumunu değerlendirerek, hukuki süreç boyunca yapılacaklar konusunda profesyonel bilgilendirme yapar ve gerekli tüm belgeleri hazırlayarak savunmayı en iyi şekilde yapmak için çalışır.

Avukat, ceza davası sürecinde birçok farklı rol üstlenir. Örneğin, savunma stratejileri oluşturma, delilleri inceleme, şüpheli ve sanık haklarının korunması ve isnat edilecek suçların tutuklama yahut adli kontrol tedbiri gerektirip gerektirmediğine göre işlem yapılması hususunda yardımcı olabilir. Ayrıca, mahkeme salonunda, hakim ve savcılarla doğrudan iletişim kurarak, müvekkilinin haklarını savunur.

Sonuç olarak, ceza davalarında avukat desteği, kişinin savunma haklarını en iyi şekilde kullanabilmesi ve adil bir yargılama süreci geçirmesi için mühimdir.

Ceza Davalarına Genel Bir Bakış

Ceza davaları, bir kişinin bir suçtan dolayı cezalandırılması veya suçlamalardan aklanması çin yargı sistemi tarafından gerçekleştirilen hukuki süreçlerdir. Ceza davaları, ciddi sonuçları olan hukuki süreçlerdir, çünkü bir kişinin itibarı, özgürlüğü ve hatta hayatı etkilenebilir.

Ceza davaları genellikle iki ayrı aşamadan oluşur. İlk aşama, suç ihbarı veya şikayetle başlayan soruşturma aşamasıdır. Savcı, polis gibi kolluk yardımıyla suçlunun yakalanması, delillerin toplanması ve suçun ayrıntılarının incelenmesi için çalışır. Soruşturma, suçlunun mahkemeye sevk edilmesiyle kovuşturma aşamasına geçebilir veya suçlama yapılmaz, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

İkinci aşama, mahkeme (kovuşturma) sürecidir. Mahkeme sürecinde, suçlama yapılan kişi hakim karşısına çıkarılır ve suçlamaları kabul eder veya reddeder. Savcılar, delilleri sunar ve savunma avukatları, suçlamaları reddetmek, yargılamanın adil bir zeminde yapılabilmesi için deliller sunarlar. Mahkeme, şüpheliyi suçlu bulursa uygun bir ceza belirler, suçsuz bulursa kişiyi beraat ettirir.

Ceza davalarında birçok suçlama yapılabilir ve birçok suç üzerinde soruşturma ve kovuşturma aşaması olabilmektedir. Örneğin: cinayet, hırsızlık, uyuşturucu kullanma, bulundurma veya ticareti suçları, özel hayatın gizliliği, adam yaralama ve diğer suçlar…

Ceza davalarında, suçlu bulunan kişiye hapis cezası, adli para cezası, güvenlik tedbirleri, müsadere veya birkaç yaptırımın kombinasyonu şeklinde cezalar verilebilir.

Ceza davaları, hukuki süreçlerdeki ciddi sonuçları nedeniyle, bir avukatın profesyonel desteği ile yürütülmelidir. Avukatlar, müvekkillerinin savunma haklarını korumak, delilleri incelenmek ve adil bir yargılama süreci sağlamak için çalışırlar.

Ceza Davalarında Profesyonel Destek Almak Neden Önemlidir?

Ceza davaları ciddi sonuçları olan hukuki süreçlerdir. Bir kişinin itibarı, özgürlüğü ve hatta hayatı etkilenebilir. Bu nedenle, ceza davalarında profesyonel destek almanın önemi büyüktür.

Ceza davaları, karmaşık hukuki prosedürler içerir ve bu prosedürleri tam olarak anlamak ve takip etmek zordur. Bir avukat, müvekkilinin durumunu değerlendirerek, hukuki süreç boyunca yapılacaklar konusunda bilgilendirme yapar ve gerekli tüm belgeleri hazırlayarak savunmayı en iyi şekilde yapmak için çalışır.

Avukatlar, müvekkillerinin savunma haklarını korumak için çalışırlar. Bu haklar arasında, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, kanıtlara erişim hakkı gibi haklar yer alır. Avukatlar, müvekkillerinin haklarını korumak ve savunma stratejileri oluşturmak için delilleri inceler ve tanıkların ifadelerini hazırlar. Ayrıca, mahkeme sürecinde de avukatların rolü çok önemlidir. Avukatlar, müvekkillerini mahkeme salonunda temsil ederler. Hakim ve savcılarla doğrudan iletişim kurarak müvekkillerinin haklarını savunurlar ve mahkemenin kararında etkili olmak için delilleri sunarlar.

Ceza davalarında profesyonel destek almak, kişinin savunma haklarını en iyi şekilde kullanabilmesi ve adil bir yargılama süreci geçirmesi için önemlidir. Bu nedenle, ceza davası sürecinde bir avukatın desteğinden faydalanmak, sonuçları ciddi olan bir süreçte doğru kararlar almak için önemlidir. Kişilerin yaşayabileceği mağduriyetlerin önlenebilmesi için Ankara avukat hizmeti ile dava süreçlerinde hak mahrumiyeti önlenebilecektir. Ankara ve Çankaya avukat hizmetleri profesyonel bir şekilde konuyu ele alabilecektir.  Ankara avukat hizmetleri, köklü gelenekleri ve birçok alanda olduğu gibi ceza alanında da Türkiye’nin önde gelen avukatlık hizmetlerini sunmaktadır.

Ceza Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?

Ceza davalarında yetkili ve görevli mahkeme, suçun işlendiği yerin mahkemesidir. Türkiye’de, ceza davalarında yetkili mahkeme, il veya ilçe adliyesindeki Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesidir. Ancak, suçun işlendiği yerde Ağır Ceza Mahkemesi veya Asliye Ceza Mahkemesi yoksa, diğer bir mahkeme de yetkili olabilir.

Görevli mahkeme ise suçun niteliği ve ağırlığına göre değişebilir. Örneğin: Yağma (Gasp) suçu (TCK md. 148, 149), Kasten adam öldürme suçu (TCK md. 81, 82), Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (TCK md. 87/4), Taksirle ölüme neden olma (TCK md. 85/2), İrtikap suçu (TCK md. 250/1 ve 2), Zimmet suçu (TCK md. 247), Rüşvet suçu (TCK md. 252), Resmi belgede sahtecilik suçu (TCK md. 204/2), Nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK md. 158), Hileli iflas suçu (TCK m. 161) gibi ağır suçlar, Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmek üzere görevlendirilir. Diğer 10 yıldan daha az hapis cezası öngörülen örneğin kasten yaralamanın basit hali (TCK md. 86/1), Tehdit (TCK md. 106), Hakaret (TCK md. 107) gibi suçlar ise Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmek üzere görevlendirilir.

Bir suçun işlendiği yerin mahkemesi belirlenirken, suçun türü, işlenme şekli, zamanı ve yerinin yanı sıra, sanığın ikametgahı da göz önünde bulundurulabilir.

Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Şüpheli veya sanığın Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

Mahkemenin bu suretle de belirlenmesi olanağı yoksa, ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.”

Ceza Davaları Yaklaşık Ne Kadar Sürer?

Ceza davalarının süresi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bunlar arasında davaya konu olan suçun türü, davayı gören mahkemenin yoğunluğu, davaya dahil olan kişi sayısı ve delil durumu gibi etkenler yer alabilir.

Bununla birlikte, Türkiye’de ceza davalarının genellikle uzun sürdüğü bilinmektedir. Yargıtay’ın 2020 yılı raporuna göre, ceza davalarının ortalama süresi kanun yollarıyla birlikte yaklaşık 2 yıldır. Ancak bu süre, bazı davalar için çok daha uzun olabilir.

Asliye Ceza Mahkemeleri genellikle 10 yıl ve daha az hapis cezası gerektiren suçlarda görev yapar ve yeni çıkan hedef süre uygulamasına göre bu mahkemede görülen davaların 300 ile 390 gün içinde sonuçlandırılması için hedef süre konulmuştur.

Ağır ceza davalarının daha karmaşık olaylar, daha fazla deliller ve konuların daha ağır olmasıyla birlikte Yargıtay süreçleri de yargılamayı uzatan etkenlerdendir. Ağır ceza davalarında dava süresinin yaklaşık olarak 1 ile 3 yıl arasında sürebilmektedir. Ancak öngörülenden daha kısa ya da uzun sürmesi de muhtemeldir.

Ceza davalarının daha hızlı sonuçlanması için yapılan yasal düzenlemeler ve yargı sistemi reformları olsa da yargı sistemindeki sorunlar nedeniyle ceza davalarının süresinin uzun olmaya devam ettiği görülmektedir.

Adli Sicil Kaydı Nedir? Hangi Suçlar Adli Sicil Kaydına İşlenir?

Adli sicil kaydı, halk dilinde sabıka kaydı olarak da bilinir. Kişinin geçmişte işlediği kesinleşmiş suçlar ve bu suçlarla ilgili cezaları, mahkeme kararları ve idari yaptırımları içeren Adalet Bakanlığına bağlı bir kayıt sistemidir. Adli sicil kaydı, kişinin suç geçmişi hakkında bilgi verir ve özellikle kamu kurumları, özel sektör şirketleri ve diğer resmi kurumlar tarafından yapılan iş başvurularında sıklıkla talep edilir.

Türkiye’de adli sicil kaydına işlenen suçlar, Türk Ceza Kanunu ve diğer yasal düzenlemelerde belirtilen suçlar ve idari yaptırımlardır. Adli sicil kaydına işlenebilecek bilgiler Adli Sicil Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  1.       Hapis cezaları ile ilgili olarak;
  2.       Hapis cezasına mahkumiyet kararı,
  3.       Koşullu salıverilme kararı,
  4.       Koşullu salıverilmede denetim süresinin uzatılmasına ilişkin karar,
  5.       Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair karar,
  6.       Hapis cezasının infazının tamamlandığı hususu,
  7.     Hapis cezasının ertelenmesi halinde;
  8.       Denetim süresi,
  9.       Denetim süresinin yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayıldığı hususu,
  10.       Ertelenen hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine ilişkin karar,

III.        Adli para cezası ile ilgili olarak;

  1.       Adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü,
  2.       Adli para cezasının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu,
  3.       Adli para cezasının tazyik hapsi suretiyle kısmen veya tamamen infaz edildiği hususu,
  4.       Adli para cezasının tazyik hapsinden sonra kalan kısmının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu,
  5.   Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırıma mahkumiyet halinde;
  6.       Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak, adli para cezasına mahkumiyet veya güvenlik tedbiri uygulanması hükmü,
  7.       Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen güvenlik tedbirinin gereklerinin yerine getirilmemesi dolayısıyla hapis cezasının infazına ilişkin karar,
  8.       Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen güvenlik tedbirinin değiştirilmesine ilişkin karar,
  9.     Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili olarak;
  10.       Kasten işlenen bir suç nedeniyle hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak yoksun kalınan haklara cezanın ertelenmesi dolayısıyla getirilen istisnaya ilişkin karar,
  11.       Mahkumiyet hükmüyle bağlantılı olarak verilen, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar,
  • Türk vatandaşı hakkında yabancı mahkemeden verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkumiyet kararının Türk hukuku bakımından doğurduğu hak yoksunluklarına ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkemece verilen karar,
  •  Ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık dolayısıyla verilen karar,
  •  Ceza zamanaşımının dolduğunun tespitine ilişkin karar,
  • Genel veya özel affa ilişkin kanun; özel affa ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı,
  • Askeri Ceza Kanunu’na göre verilmiş mahkumiyet kararlarındaki feri cezalar,
  • Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin kararlar,

    Adli sicile kaydedilir.

Ayrıca aynı maddenin 2. fıkrasına göre kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesi hallerinde yapılan değişiklik kararları da aynı şekilde adli sicil kaydına işlenmektedir.

Bazı suçlar ise adli sicil kaydına işlenmezler. Bu suçlar da Adli Sicil Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Disiplin suçlarına ve sırf askeri suçlara ilişkin mahkumiyet hükümleri,
  •  Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar,
  •  İdari para cezasına ilişkin kararlar,

   Adli sicile kaydedilmez.

Bunların yanında kamu davası açılmasının ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları da adli sicil kaydına işlemez. Kişinin adli sicil kaydında bu hususlar görülmemekle birlikte Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine göre bir soruşturma veya kovuşturmaya bağlı olarak mahkeme, hakim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep edilmesi halinde gösterilir. Bu nedenle kamu davası açılmasının ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları ayrı bir yerde kayıt altına alınmaktadır.

Adli sicil kaydına işlenen suçlar, mahkeme kararlarına göre değişiklik gösterebilir. Suçla ilgili verilen ceza, suçun ağırlığına ve durumuna göre değişebilir ve cezanın bitimine kadar adli sicil kaydında kalabilir. Ayrıca, bazı durumlarda ceza tamamlanmış olsa bile adli sicil kaydında kalabilir. Bu nedenle, adli sicil kaydı silme işlemleri, yasal düzenlemelere göre yapılabilir.

  Etkin Pişmanlıktan Hangi Suçlar Yararlanabilir?

Etkin pişmanlık, suç işleyen bir kişinin, işlediği suçu işlediği andaki kastını değiştirerek suçun işlenmesini önlemeye yönelik katkı sağlaması ve bu katkı sayesinde suçun aydınlatılmasına veya faillerin yakalanmasına yardımcı olması durumunda, cezasının hafifletilmesi veya muafiyet kazanmasıdır.

Türk Ceza Kanunu’na göre, etkin pişmanlık, aşağıdaki suçlar için uygulanabilir:

 1-  Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,

2-  Yağma,

3-  Dolandırıcılık,

4-  Hırsızlık,

5-  Güveni kötüye kullanma,

6-  Mala zarar verme,

7-  Uyuşturucu satma, satın alma, bulundurma, kabul etme ve kullanma,

8-  Suç örgütü kurmak ve yönetmek,

9-  Bilişim suçları,

10-   Hileli ve taksirli iflas,

11-   Organ ve doku ticareti,

12-   İmar kirliliğine neden olma,

13-   Parada sahtecilik,

14-   Zimmet, irtikap, rüşvet, iftira,

15-   Yalan tanıklık,

16-   Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme.

Bu suçlar için etkin pişmanlık, cezanın hafifletilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması mümkün olabilir. Ancak, suçun işlenmesinde etkin pişmanlık gösterilmesi, cezanın bireysel duruma göre belirlenmesi ve her durumda mahkeme tarafından kararlaştırılması gerekmektedir.

Daha fazla bilgi için; https://ayboga.av.tr  

Sizler için yazıyoruz
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.