HAK VE KARDEŞLİK BULUŞMALARI YOĞUN KATILIMLA DEVAM EDİYOR

A+
A-
Yazar biyografi alanı. Lay on his armour-like back, and if he lifted his head a little he could see his brown belly, slightly domed and divided by arches into stiff sections. The bedding was hardly able to cover it. Lay on his armour-like back, and if he lifted his head a little he could see his brown belly, slightly domed and divided by arches into stiff sections. The bedding was hardly able to cover it and seemed ready to slide off any moment. Yazar biyografi alanı. Could see his brown belly.


Hak ve Kardeşlik Hareketi Ümraniye ANTEBİM KÜNEFE’de yoğun bir katılımla 8. kardeşlik buluşması programını tertip etti. Program saat 10:00 da kahvaltılı olarak yapıldı.  Programa her kesimden çok önemli isimler atılım sağladı.
Hak ve Kardeşlik Hareketi (HAKK-DER) STK başkanları, kanat önderleri ve işadamları ile kahvaltılı olarak kardeşlik buluşması yaptı. Program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Genel başkan kısa bir selamlama konuşması yaptı. Akabinde HAKK-DER’in faaliyet tanıtım sinevizyonu sunuldu.
Kısa bir panel oldu. Panelde konuşmacı Av. Abdullah DÜZGÜN, Av. Sosyolog Av. İlhami SAYAN, İmam Hatip Mehmet İNAN çok önemli konulara temas ederek, ülkenin birlik ve beraberliğinin, gelişip kalkınmasının sosyal olarak nasıl olması gerektiği konusunda katılımcılara İslami, insani, tarihsel ve kültürel şekilde bilgiler verdiler. 
Hak ve Kardeşlik Hareketi genel Başkanı Prof. Dr. Naki ERDEMİR selamlama konuşmanda özetle şöyle sürdürdü:
“Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün ve aynı medeniyetin, aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Daha da önemlisi inançlarımız, mezheplerimiz, cemaatlarımız, değerlerimiz, etnik köken ve dillerimiz farklı olabilir. Ama hepimiz aynı gemi içerisinde okyanus ortasında yol almaktayız, birileri gemiyi delmeye kalkarsa hepimiz batarız. Birilerinin geminin alt katında, birilerinin üst katında veya sağında solunda olmasının hiç önemi yoktur. Her ne kadar evlatlarımızın bir kısmı dışarda kalsa da biz hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz bu ay yıldızlı bayrağın gölgesi altındayız ve bu bayrağımız adı Türkiye Bayrağıdır. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Alevi’den, Sünni’den, Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Rum, Ermeni’den önce Türkiyeli vardır.” Ne oldu da bugün bu hale geldik.
 
Hak ve Kardeşlik Hareketi genel merkez İstanbul’dadır. Halkın, ülkenin, kısaca ümmetin ihtiyacına binaen Anadolu topraklarından doğmuştur.  Her yerde teşkilatlanmaya devam etmektedir. İnsani ve İslami düşünen herkesi kucaklayan hakka dayalı birlik beraberlik ve kardeşlik hareketi demek daha doğrudur. Hakka dayalı olarak ülkenin birliğini, kardeşliğini, barışını sağlamaya çalışır.
Hak ve Kardeşlik Hareketi kişilerle değil, batıl sistem ve fikirlerle uğraşır. Ülkenin her alanda adil, ahlaki ve dengeli kalkınması için İslami, insani, ilmî sosyal, kültürel proje ve programlar geliştirir. Üretmiş olduğu çözümleri halka sunar, yetkililere önerir.
Bölgesel ve ırksal öncelikleri olmayan, bu tarz söylemleri asla tasvip etmeyen mukaddes bir harekettir. Daha açık ifadeyle sadece Türkleri, Kürtleri, Arapları özetle bir ırkı merkeze alarak bende varım demez. Kimseyi renginden, dilinden dolayı değil dışlamak, ihmal dahi etmez. Irkların ve dillerin farklı olmasını Allah’ın ayetleri, ırkçılığın ise cahiliye âdeti olduğunu bilir. Allah’ın yarattığından değil emrettiğinden hesaba çekeceğini unutmaz. Tüm inananları kardeş kabul ederek ümmeti kucakladığını özde ve sözde ortaya koymaya çalışır.
İslam ümmetine ve dünyaya açılabilmek için mahalli söylemleri bir kenara bırakır. Bu nedenle de Türkçenin, Arapçanın Kürtçenin devlet tarafından isteğe bağlı öğretilmesini önerir. Herhangi bir ferdi zorla Türkleştirme, Kürtleştirme ve Araplaştırma anlayışını kabul etmez. Bir buçuk milyar İslam âlemini kardeş kabul ettiğinden ümmetin vahdeti için İslam Birliği’ni savunur. İstişare etmeyi kendisine şiar edinir.
Hak ve Kardeşlik Hareketinin derdi ve davası; ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği, hakkın hâkim olması ve ümmet davasıdır. Sevdası hak, hukuk ve adalet sevdasıdır. Medeniyetimizin dirilişinin ve inşasının sevdasıdır. Bu sebeple ne mutlu; müslümanım mefkûresinde, eşit halk eşit hak anlayışında, Türkiye gemisinde ümmet rotasında, kadim medeniyet ve kutlu millet temelinde güçlü, büyük Türkiye’yi inşa ve ihya etmeye gayret sarf edenlere!…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.