Kılıçdaroğlu’ndan ‘HÜDA PAR’ tepkisi

Kılıçdaroğlu’ndan ‘HÜDA PAR’ tepkisi
A+
A-

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB tarafından Çatalca’da düzenlenen sığır süt yemi ve mazot dağıtımı programında açıklamalarda bulundu. AK Parti’nin listelerinden seçime gireceklerini açıklayan HÜDA Par’a yüklenen Kılıçdaroğlu, “Bizi şimdi suçluyorlar. Hangi gerekçe ile suçladıklarını da biliyorum. Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlayamazlar.” dedi. Kılıçdaroğlu, “Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlamaya kalkanlar; çatalca meydanından söylüyorum. Bizim, CHP’nin iki kırmızı çizgisi var. Bir; vatan. İki; bayrak.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şu şekilde:

“Baharı beraber, birlikte getireceğiz. Göreceksiniz, güzel Türkiye’yi göreceksiniz. Güzel Türkiye’de hep birlikte yaşayacağız. Kadını, erkeği, yaşlısı, genci, hep birlikte huzur içinde yaşayacağız. Sözüm söz. Size gerçekten de mutlu bir yaşam vaat ediyorum. Huzurlu bir yaşam vaat ediyorum. Gerginliklerden arınmış bir Türkiye vaat ediyorum. Kucaklaşan bir Türkiye vaat ediyorum. Az önce Büyükşehir Belediye Başkanı’mızı dinlediniz, Cumhurbaşkanı Yardımcımızı dinlediniz. Çatalca’nın köylerine yaptığı yardımları da ifade etti. O Çatalca’ya, biz bütün Türkiye’ye aynı yardımları yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye inşa edeceğiz.

ANNELERE SESLENDİ

Sevgili anneler; evlatlarınızı okula gönderirken beslenme çantası uygulamasına artık son. Çünkü evlatlarımız, okulda arkadaşları ile beraber suyunu içecek, sütünü içecek, yemeğini yiyecek, karnı tok evine dönecek. Böylece hiçbir anne, ‘acaba beslenme çantasına bugün ne koyayım’ diye düşünmeyecek. Evlatlar, hepimizin evladı. En iyi beslenmeyi hak ediyorlar. 20 yıldır yapamadılar. Allah nasip eder, göreceksiniz, ilköğretim döneminde yapacağız. Bütün Türkiye duyacak. Bütün dünya duyacak.

İktidar için çalışacağız. ‘Nasıl olsa kazanıyoruz, oturalım’ dediğiniz anda bu iş olmaz. Çalışacağız. Hep beraber, birlikte çalışacağız. Çünkü gün, bir siyasi parti günü değil. Gün, artık bir Türkiye günüdür. Ya demokrasi ya diktatörlük; arada tercihimiz olacak. Demokrasiden, insan haklarından yana, adaletten yana, hak ve hukuktan yana, kadın ve erkek eşitliğinden yana mücadele edeceğiz. Herkesin karnının doyduğu, her evde huzurun olduğu bir Türkiye için çalışacak ve mücadele edeceğiz.

Esnaf kardeşlerimiz var etrafta. Esnafın pandemi dönemindeki aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Çiftçinin aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Onların huzur içinde hizmet vermelerini ve kazanmalarını sağlayacağız. Beşli Çete kazanmayacak, çiftçi kazanacak. Beşli Çete kazanmayacak, esnaf kazanacak. Esnaf için, çiftçi için, üreten için çalışacağız. Bazen diyorlar ki ‘Efendim Beşli Çetelerden bu parayı nasıl alacaksın?’. Adalet içinde, söke söke alacağım. Hiç endişe etmeyin. Söke söke alacağım. Her kuruşu alacağım.

‘KİŞİNİN KİMLİĞİ, İNANCI BAŞIMIN ÜSTÜNE’

Götürdüler ya dışarıya 418 milyar doları. Sanıyorlar, ‘götürdük ve bunu kimse alamaz’. Alacağım, alacağım. Bay Kemal, onların tamamını alacak. Tamamını alacağım. Onların gece yatmadığını, kabuslar gördüklerini de biliyorum. Ama kul hakkı yemek en büyük günahsa kul hakkı yiyenleri asla ve asla affetmeyeceğim.

Demokrasi için beraberiz, altı lider bir aradayız. Tek hedefimiz Türkiye. Türkiye huzur içinde yaşasın istiyorum. Az önce Ekrem Başkan’ımız söyledi, ‘Partizanlık yapamayacağız’ diye. Partizanlık yok. Kişinin kimliği başımın üstüne, inancı başımın üstüne. Ben, şuna bakacağım; o evde herkeste huzur var mı, o evde çocukların karnı tok mu, o evde anne çocuklarını huzur içinde yatağa yatırıyor mu? O evde huzur varsa benim için de bütün dünyada ve Türkiye’de huzur var demektir. Ama bir çocuk açsa, artık diyeceğim ki ’85 milyon açız’. Çünkü o çocuğun önce karnının doyması lazım. Felsefem, inancım, dünyaya bakışım da bu. Saraylarda oturmayacağız. Çankaya Köşkü’ne, Gazi Mustafa Kemal’in oturduğu ve Türkiye’yi yönettiği yere gideceğiz. Onlar, sarayın meraklısı. Onlar, para meraklısı. Onlar, dolar meraklısı. Onlar, haram yeme meraklısı. Ama bizde öyle bir merak yok. Çok şükür mütevazı yaşıyoruz. Güzel yaşıyoruz. Herkese hizmet etmekten de onur duyuyoruz. Herkes ile beraber ve birlikte olacağız.

ERDOĞAN’A ‘BEKLETİLME’ GÖNDERMESİ

Geçen seçimlerde AK Parti ve MHP’ye oy veren vatandaşlarıma da seslenmek isterim. Bakınız, Türkiye’ye bakınız. Her yerde bir huzursuzluk var. Her yerde bir sorun var. Esnaf hayatından memnun değil, çiftçi hayatından memnun değil. Evladını üniversiteye gönderen anne ve baba hayatından memnun değil. Herkeste bir endişe, ‘Ne olacak bu memleketin hali’ diye. Onlara sesleniyorum. 22 yıldır ülkeyi yönetenler, bugün Türkiye’yi nereye getirdiler? Herkese el avuç açar duruma geldik. Bakınız, Suriye’de 34 askerimiz şehit oldu. Beyefendi, koşa koşa Putin’in kapısına gitti, dakikalarca bekledi Putin’in kapısında. Kronometreyi açtı Putin, bütün dünyaya onu gösterdi. O, Türkiye Cumhuriyeti için bizim kabul edebileceğimiz bir olay değildir. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, bir başka ülkenin başkanının kapısı önünde saatlerce, dakikalarca beklemez. Bekletmeyeceğiz ve olmayacak böyle bir tablo. Oysa ne olması gerekirdi? Şehit olan bizim askerimiz, onların bizden özür dilemesi gerekirdi, değil mi? Şehit olan bizim askerimiz. Ne diyor? ‘Dünya lideriyim’ diyor. Sen geç onları, kapıda dakikalarca beklendin mi? Kronometre açıldı mı? Geç onları geç.

‘SANDIKLARIN GÜVENLİĞİ’ KONUSU…

Heyecanınızı 14’ünde kaybetmeyin, sandığa gidin, komşunuzu, yakınınızı alın. Aman ‘bugün hava güzel, biz pikniğe gidelim’ demeyeceksiniz. Sandığa gideceksiniz. Bütün sandıkların güvenliğini aldık, ondan emin olun. Bütün sandıkların güvencesi alınmış vaziyette. Hiç endişe etmeyin. Dolayısıyla kadın kardeşlerime seslenmek isterim. Acı ve sorunu yaşayan sizsiniz. Sizin huzur içinde yaşayabileceğiniz güzel bir Türkiye’yi inşa etmek istiyorum. Aile Destekleri Sigortası’nı, Allah nasip ederse uygulamaya koyacağız. Göreceksiniz, hiçbir kadını bir erkeğe muhtaç ettirmeyeceğim. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek, hiç kimsenin yoksulluğunu afişe etmeyeceğiz. Herkesin sorunu ile ilgileneceğiz. Her sorunu çözmeye çalışacağız. Bizi şimdi suçluyorlar. Hangi gerekçe ile suçladıklarını da biliyorum. Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlayamazlar. Gaffar Okan’ın katilleri ile iş tutanlar, bizi suçlamaya kalkanlar; çatalca meydanından söylüyorum. Bizim, CHP’nin iki kırmızı çizgisi var. Bir; vatan. İki; bayrak. Bunu her yerde söyleyin. Deyin ki ‘Gittik, Bay Kemal’e sorduk, senin kırmızı çizgin nedir diye. Bay Kemal dedi ki benim iki kırmızı çizgim var. Bayrağım ve vatanım.’

Katillerle, teröristlerle iş tutanlar, bize ders vermeye kalkamazlar. Biz, Kuvayi Milliyeciyiz. Onlar Kuvayi Milliye’nin ne olduğunu da bilmezler. Biz her şeyi biliriz. Tarihimizi biliriz, geleceğimizi inşa etmek isteriz.

‘İKTİDAR SAHİPLERİ ZENGİNLEŞİYORSA HAKLARINIZI KORUMUYORDUR’

Fidan gibi evlatlarımız geleceklerini yurt dışında bekliyorlar. ‘Almanya’ya mı, Fransa’ya mı, Kanada’ya mı gideyim’ diye bekliyorlar. O evlatlarımıza öyle güzel bir Türkiye inşa edeceğiz ki, gidenler de Türkiye’ye gelecek. Burada çalışacaklar, burada üretecek ve kazanacaklar. Burada evlenecek, burada anne ve babalarına güzel torunlar verecekler. (Her şey çok güzel olacak sloganı üzerine) Her şey gerçekten de her şey çok güzel olacak. Her şeyi çok güzel yapacağız. İnanın. Bizim mala ve mülke ihtiyacımız yok. Plato’nun söylediği, 2 bin 400 yıl önce söylediği güzel bir söz var; ‘İktidar sahipleri, iktidardayken zenginleşiyorlarsa sizin haklarınızı değil kendi mallarını korumaya başlarlar’. İktidar sahiplerinin zenginleşmesini asla kabul etmiyoruz. Size hizmet, hakka hizmettir. Bunu unutmayın.”

NE OLMUŞTU?

24 Ocak 2001’de, dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’a Şehitlik semtinde silahlı saldırı düzenlenmişti. Makam aracıyla Emniyet Müdürlüğü’nden Valilik binasına giden araç pusuya düşürülmüş, saldırıda Gaffar Okkan ve polis memurları Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri Kün ve Atilla Durmuş şehit olmuştu.

Gaffar Okkan’ın 2000 yılında Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun İstanbul Beykoz’da villasına yapılan operasyonda adı geçen isimlerden olduğu ve bu yüzden örgüt tarafından hedef alındığı, suikastın Hizbullah tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı.

Saldırının faillerinden Suat Çetin “yeniden yargılama” sonucu 28 Ocak 2019’da tahliye edilmiş, böylece cezaevinde Okkan suikastına ilişkin tutuklu kalmamıştı.

Sizler için yazıyoruz
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.