İngiliz uzmandan Erdoğan dış politikası yorumu

İngiliz uzmandan Erdoğan dış politikası yorumu
A+
A-

Türkiye son yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, sert güç kavramına denk gelen askeri teknolojiler alanında yaptığı atılımların yanında, başarılı kamu diplomasisi ve diğer araçlar vasıtasıyla yumuşak güç konusunda da çok önemli kazanımlar elde etti. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif gibi kurumlarla sosyal ve kültürel alanlarda ciddi atılımlar yapılırken, dünyanın en uzak coğrafyalarına dahi uzanan Türk dizileri gibi araçlar da ülkenin tanınırlığını pozitif manada etkiledi.

Kamu diplomasisi alanında dünyada önemli çalışmalara imza atan ve “İtibar Güvenliği” (Reputational Security) kavramının mucidi sayılan Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden İngiliz siyaset bilimci Nicholas J. Cull, Erdoğan dönemindeki dış politika açılımlarının ülkenin itibari güvenliğini sağlama aldığını belirtti. Cull, Türkiye’nin son yıllarda yumuşak güç konusunda yaptığı hamlelerin küresel etkileri hakkında Yeni Şafak’a konuştu.

Nicholas Cull.

Küresel teveccüh var

İngiliz akademisyen, Türkiye’nin, dünyada kriz anlarında yakın görülen ve krizleri iyi yöneten gibi anlamlara gelen itibar güvenliği konusunda son yıllarda çok önemli mesafe aldığını söyledi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’ye gösterilen teveccühün önemine dikkat çeken Cull, bunun ülkenin yükselen itibarı hakkında en önemli göstergelerden biri olduğunu belirtti. İngiliz akademisyen, 14 Mayıs’taki seçimlerin de demokrasinin göstergesi olarak dünyanın birçok ülkesi için ders olacağının altını çizdi. Cull ayrıca ekonomik sorunlar gibi konularda atılacak bazı adımların da Türkiye’nin daha çok takdir edilmesinin önünü açacağını ifade etti.

Balkanlar’dan Orta Asya’ya etki

Cull, dünyada son 4-5 yılda kamu diplomasisine ilginin sürekli olarak en yüksek olduğu üç ülkenin Türkiye, Ukrayna ve Güney Kore olduğunu ifade etti. Türkiye’nin kamu diplomasisi alanında son yıllarda yaptıklarının takdire şayan olduğunu ifade eden İngiliz akademisyen, dünyadaki diğer halklarla sağlıklı etkileşim için iyi bir altyapı kurulduğunu ve Türkiye’nin kültürel etkisinin özellikle Türk dizileri gibi araçlarla Balkanlar’dan Orta Asya’ya geniş bir coğrafyaya yayıldığını vurguladı. Türkiye’nin yurt dışında “Turkey” yerine kendi ismini kullanma hamlesinin de pozitif olduğuna değinen Cull, şaşırtıcı şekilde Kaliforniya’daki sıradan insanların bile yeni kullanımı benimsediğini belirtti. Cull ayrıca 2025 yılında Japonya’nın Osaka şehrinde yapılacak EXPO fuarında da Türkiye’den iyi bir performans beklediğini ifade etti. İngiliz akademisyen, bilimsel olarak yapılan çalışmalarda da Türkiye’ye ilginin yükseldiğinin kanıtlandığını vurguladı.

Gücün dışa vurumu

Çok kutupluluğa doğru giden dünyada Türkiye’nin etkisini her geçen gün artırdığını söyleyen Cull, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında bu rolün daha fazla hissedildiğini belirtti. İngiliz siyaset bilimci Baykar firması tarafından üretilen ve Ukrayna’ya satılan TB-2 SİHA’ların da küresel çapta etkisine dikkat çekerek Türkiye’nin gücünün dışa vurumu olduğunu ifade etti.

Kaynak: YENİŞAFAK

Sizler için yazıyoruz
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.