CHP’den geriye yalanları kaldı!

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden ağır bir hezimetle çıkan Millet İttifakı paydaşları, Türk demokrasi tarihinde nadir rastlanan bir yalan ve kara propaganda süreci yürüttü. Toplumda korku ve paniğe neden olacak asılsız iddiaları yaymakta hiçbir beis görmeyen CHP’li siyasilerin yalanlarına millet geçit vermedi.

YALAN OLDUĞUNU BİLE BİLE DİLLENDİRDİLER

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sırf seçimleri kazanabilmek uğruna asılsız iddialarla Suriyeli sığınmacıları hedef gösterdi. Kılıçdaroğlu “Türkiye’de 10 milyon sığınmacı var” yalanını ısrarla vurguladı. Gerçekte ise Türkiye’de geçici koruma statüsündeki Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 388 bin 698’dir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Pazartesi günü bankalardan milletin parasını çekemediği bir süreç istemiyorsak çok çalışmak zorundayız” ifadelerini miting meydanlarında dillendirmekten çekinmedi. Türk ekonomisinin aleni bir şekilde hedef alındığı kara propagandaya rağmen, seçim sonrası için çizilen kara tablo gerçekleşmedi.

BÜYÜK BİR KARA PROPAGANDA YÜRTTÜLER

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, “AKP 3 defa Öcalan’ı çıkarma teşebbüsünde bulundu.” yalanını çekinmeden dillendirdi. Yavaş’ın kara propagandası Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından kanıtlarıyla çürütüldü.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “HÜDA PAR’lılar Meclis’te yemin töreninde ‘Türk milleti önünde and içerim’ ifadesine itiraz edecekler. AKP, yemin törenini ikinci tura bırakmaya çalışıyor.” yalanını ısrarla dillendirdi. Gerek HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu gerekse partinin yetkili organları, yemin metnin eksiksiz okuyacaklarını kameralar karşısında sürekli olarak belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın, şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak için, “TSK’ya Suriyeli Subay ve Astsubaylar alındı” yalanını sosyal medya hesabından paylaştı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatandaşlığa sonradan kabul edilmiş olanlardan muvazzaf subay veya astsubay bulunmamaktadır.” İfadeleriyle Ağbaba’nın yalanı deşifre edildi.