ABD iki tarafı da organize eden bir yapı kurduğunu zannediyor ama..

Suriye’nin doğusundaki Deyrizor ilinde bir kısmı terör örgütü PKK/ YPG’nin işgalinde olan alanda, örgüt ile Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar devam ediyor. PKK/YPG ile örgütün güdümündeki sözde Deyrizor Askeri Meclis grubu arasında uzun süredir yaşanan gerilim PKK’nın, Ahmet El-Habil isimli aşiret liderini tutuklamasıyla çatışmaya dönüştü.

Deyrizor “Askeri Meclisi” ile PKK/YPG arasındaki çatışmalar, merkeze bağlı Tel Feddin, Sur, Direnc, İzbe, Meamel ile Ebu Hammam köylerinde sürüyor. Sözde Askeri Meclise bağlı silahlı kişiler, söz konusu köylerde terör örgütü PKK/YPG’nin sözde karargahlarına saldırdı. Bölge halkı da sözde Askeri Meclise destek veriyor. Diğer yandan, terör örgütünün işgalindeki Deyrizor’un batı ve kuzey kırsalındaki köylerde halk yolları kesti.Halkın el-Sur beldesinde örgütün sözde karargahına düzenlediği baskında en az 10 teröristin yakalandığı kaydedildi.

Star Gazetesi Yazarı Coşkun Başbuğ, terör örgütü PKK(PYG ile aşiretler arasındaki çatışmanın arka planına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

A Haber’e konuşan Başbuğ, “Bölgeye bakıldığı zaman aşiret yapısı bu coğrafyanın dokusuna işlemiş durumda. Aşiret liderleri bölgeye inanılmaz bir hakimiyet kurmuş durumda. Bu geleneksel bir doku ve yapıdır. Bizim bu yapıları bir şekilde organize edip bir çatı altında toplamamız terörle mücadelede aktif hale getirmemiz lazım olduğunu önceden söylemiştik. Hatta bu tarz çağrılar yanıt buldu ve Şanlıurfa’da bir toplantı yaptılar. PKK ile iş birliği takınan ve bu yönde tavır sergileyenler düşman ilan edildi. Bu mesaj Amerika’ya verildi. Bu bölgenin kaderi bu olamaz. Kendi doğal kaynakları sömürülüyor, elinde hiçbir şeyin garantisi yok. Ne mal ne can ne de namusun garantisi yok. Bu bir kader ve bu coğrafyada kısır döngü sürüyor. Bunun kırılması lazım. Bunun için toplu bir direniş hattı gerekiyor. Aşiretler bunu hedefledi ancak zaman içerisinde bu birliktelik sağlanmadı. Çünkü ABD bunun önüne geçmek için insan katledecek tedbirler almaya çalıştı. Bunu da PKK üzerinden yaptı” dedi.

Rakka’da bütün aşiretlerin lideri konumunda olan Huveydi’nin Türkiye ile iş birliği yapacağını söylemesinden sonra suikasta kurban gittiğini hatırlatan Başbuğ, “Aşiretler olayı protesto etmek için halk ayaklanınca ABD, PKK’yı halkın üzerine saldı. Huveydi için yapılan cenaze töreninde 20’den fazla kişi hayatını kaybetti. ABD burada kendisinden başka gücün olmasına izin vermedi. Trump seçimi kazanana kadar bu böyle devam etti. Trupm’ın seçilmesinden sonra bölgede çok sinsi işler yapan Brett McGurk görevden alındı bu da Başkan Erdoğan’ın şahsi başarısıydı. Ancak Biden’ın seçilmesinden sonra daha koltuğa oturmadan Brett McGurk’ı geri gönderdi. Bu isim Afrika dahil temsilci olarak bölgeye geldi ve çok sinsi işler yapıyor. Burada çeşitli yollara başvurarak sözde bir Askeri Meclis kurdurttu. Burada kaçırılan kişi de bu Meclis’te olanlardan biri. Bölge orman kanunlarının geçerli bir yere döndüğü için zamanlar PKK ile bu yapı arasında çıkar çatışmaları yaşanmaya başlandı. Yani ABD 2 tarafı da organize eden bir yapı kurduğunu zannediyor ama burada işler öyle gitmiyor” ifadelerini kullandı.

PKK ile sözde Meclis denilen aşiret yapıları birbirine girmiş durumda olduğunu belirten Başbuğ, “Ahmet El-Habil Deyrizor’dan toplantı bahanesi ile Haseke’ye çağrıldı ve tam giderken tutuklandı. Burada bir tuzak söz konusu. Zaten bundan sonra da çatışmalar başladı. ABD burada aşiretler ile PKK’nın arasını bulup tansiyonu düşürme derdinde. Artık cin şişeden çıktı. Tüm bunların yanı sıra Türkiye’nin desteklemesi gereken Suriye Milli Ordusu ile hareket eden aşiretler var. Eğer bu yapılar desteklenirse aşiretler birlikte hareket edebilirse terörle mücadelede inanılmaz bir kazanım elde edebiliriz. Aşiretler bölgeden PKK’nın SDG’nin bölgeden gitmesini istiyor. Bölge halkından ABD’ye karşı inanılmaz bir nefret var. İşte buradaki bu yapı desteklenirse bizim yapmayı planladığımız harekatta önümüzü açar. Bu terörle mücadeleye inanılmaz bir katkı sağlar. Aşiret yapısı olarak Rakka önemli bir merkez. Türkiye’ye bağlılık ilan eden aşiretlerin fikirleri hala aynı devam ediyor” dedi.