Milli İstihbarat Akademisi’nden çarpıcı AP raporu!

Milli İstihbarat Akademisi’nden çarpıcı AP raporu!
A+
A-

Milli İstihbarat Akademisince hazırlanan raporda, AP seçimlerinde merkez partilerin bir miktar oy kaybına uğramasının, aşırı sağ partilerin ise sandalye sayılarını artırmasının beklendiği bildirildi.

Milli İstihbarat Akademisince AP seçimlerine yönelik rapor yayımlandı.

Rapor, Türkiye ve Avrupa açısından öneme sahip olan AP’nin yapısını, parlamentodaki siyasi grupların söylemlerini ve Türkiye’ye yaklaşımlarını, seçimlere dair beklentileri ve seçim sonuçlarının AB-Türkiye ilişkilerine olası etkilerini değerlendiriyor.

Raporda AP seçimlerinin, Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeleri olduğu kadar transatlantik ilişkileri de etkileme potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.

En son 2019 yılında düzenlenen AP seçimlerinden bu yana Kovid-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi gelişmelerin Avrupa’daki siyasi ve ekonomik iklimi önemli ölçüde değiştirdiği belirtilen raporda, Avrupa ülkelerinde düzenlenen seçimlerde de aşırı sağın yükselen bir grafik izlediği anımsatıldı.

Şu anda aşırı sağ olarak adlandırılan partilerin Avrupa’da on ülkede iktidarda ya da koalisyon ortağı olduğuna işaret edilen raporda, seçim öncesi gerçekleştirilen anketlerin, başta EPP ve SD olmak üzere merkez sağ ve sol partilerin bir miktar oy kaybına uğrayacağını, buna mukabil başta aşırı sağ olmak üzere radikal partilerin Parlamentodaki sandalye sayılarını artıracağını öngördüğü kaydedildi.

Ancak aşırı sağ partilerin, beklentileri gerçekleştirerek toplam 720 sandalye sayısının yüzde 25’ini elde etmeleri durumunda dahi AP’de çok fazla etkili olmalarının beklenmediği, etkinin sınırlı kalmasında “güvenlik kordonu” ve “iç entropi” gibi mekanizmaların rolünün önemli olduğu belirtildi.

“AŞIRI SAĞ PARTİLER, DAHA FAZLA PAZARLIK GÜCÜNE KAVUŞABİLİR”
Raporda, seçim sonrası ortaya çıkacak dengelerde, EPP ve SD tarafından oluşturulan “büyük koalisyon”un ana politikaların sürdürülmesinde temel rol oynayacağı ancak ikilinin ve diğer partilerin aşırı sağın taleplerini daha fazla dikkate almak zorunda kalacakları değerlendirmesine yer verildi.

“Özellikle ‘süper büyük koalisyon’ olarak adlandırılan üç partinin (EPP, SD ve RE), belirli konularda uzlaşamamaları halinde aşırı sağ partiler daha fazla pazarlık gücüne kavuşabilir.” öngörüsünde bulunulan raporda, bu resmin radikal sağ partilerin şimdiye kadar elde etmekte zorlandıkları AP içinde etkili makamlar olan başkan yardımcılıkları ve komite başkanlıklarını elde etmelerini sağlayabileceğine işaret edildi.

Raporda yapılan değerlendirmelerde geleneksel olarak Türkiye karşıtı tavırların daha baskın olduğu aşırı sağ grupların, göç, üyelik müzakereleri, Gümrük Birliği yenilenmesi ve vize serbestisi gibi konularda Türkiye’yi zorlayıcı adımlar atma ihtimalinin arttığı belirtildi. Ancak AP’nin kendi içerisinde siyasi tartışmalar ve fikir ayrılıklarıyla daha fazla enerji kaybedeceği ve karar alma süreçlerinde daha fazla zorlanacağı öngörüldü. Bu durumun, AB’nin uluslararası alandaki aktörlük konumunu daha fazla sorgulanır hale getirebileceği belirtildi.

Raporda Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından oluşan atmosferde Doğu Avrupa ülkelerinin NATO ile dayanışmayı arttırdığı ve geçmişte NATO ile mesafeli ilişkileriyle bilinen AP içindeki siyasi grupların dahi artan şekilde NATO vurgusunda bulunduğu kaydedildi.

Bu durumun; ittifakın önemli bir üyesi olan Türkiye’nin kıtanın güvenliği hususunda öne çıkmasına neden olabileceği vurgulanırken, son dönemde Türkiye’nin, Romanya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelere olan silah ihracatının hızlı biçimde artmasının, yakın gelecekte Türkiye-Avrupa ilişkilerinde normatif konular yerine güvenlik boyutunun daha fazla öne çıkacağının göstergesi olarak okunabileceği belirtildi.

Sizler için yazıyoruz
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.