Türkiye son 3 gündür Diyarbakır’ın Tavşantepe ilçesinde vahşi bir cinayete kurban giden Narin Güran davasına kilitlendi. İlk duruşmada açıklanan ara kararda amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar isimli tutuklu sanıkların tutukluluk halleri devam edilmesine karar verildi ve bir sonraki duruşma 26 Aralık’a ertelendi.
Duruşmaya damga vuran isimlerin başında ise sorduğu sorularla eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren geldi. Eren’le baba Arif Güran arasındaki tartışma ise kamuoyunun gündemine oturdu.
Avukat Nahit Eren, baba Güran’a “Arif Bey lütfen benim neyin peşinde olduğumu söylemem lazım. Benim amacım yaşamıma da neden olan 3 çocuk babası olarak mis gibi kokan Narin’in katilinin peşindeyim. O yüzden Baran sana adli tıpta kardeşini göstermedim o kokuyu alma diye sen de mis kokusuyla kalsın diye” ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine Arif Güran sinirlenerek Eren’in üstüne yürümeye çalışmış haykırarak ve ağlayarak duruşma salonundan çıkarılmıştı.
Duruşmada bulunan Güran ailesi üyeleri Nahit Eren’e tepki göstermişti. Dünkü duruşmada Eren, Güran’dan özür dilemişti.
Avukat Eren bugün duruşmaların ardından sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu ve özrünü yineleyip şunları söyledi:
Diyarbakır Barosu Başkanıyken Diyarbakır Barosu adına Narin’e söz vermiştik.
Bu amaçla, Baromuzda yıllardır çocuk ve kadın hakları alanında çalışan ve benzer dava dosyalarda deneyim kazanmış avukatlarımızdan bir çalışma ekibi oluşturduk.
Öncelikli çabamız kendi sosyal çevresinde katledilen sekiz yaşındaki bir çocuğu katledenin/lerin tespiti, yargılanması ve hakkettikleri cezayı almalarını sağlamaktı. Bu amaçla Narin nezdinde bütün çocuklarımızın yaşam hakkına sahip çıkmak, çocuklarımızın yaşam hakkının korunması için sağlıklı politikaların geliştirilmesine de katkı sunmaktı.
Bugün itibariyle üç günü aşan ilk duruşma sürecini tamamlamış olduk.
Başta büyük bir fedakarlık ve emekle Narin dosyasında birlikte sorumluk aldığım ekip üyesi meslektaşlarım olmak üzere; destek, dayanışma ve katılma talebi ile duruşma salonunda hazır bulunan TBB Başkan ve yöneticilerine , Baro Başkanlarına, Baro ve STK temsilcileri ve avukatlarına; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili meslektaşlarım ile duruşmanın her anında salonda yerlerini alarak bizleri yalnız bırakmayan Diyarbakır Barosu üyesi meslektaşlarıma ve Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerine; halkın haber alma hakkı için duruşmayı anbean takip eden basın emekçileri ile duruşmayı gözlemci sıfatı ile takip eden tüm siyasi parti temsilcilerine ve milletvekillerine teşekkür ediyorum.
Dosyada maddi gerçeğin açığa çıkması için her cinayet dosyasında olduğu gibi duruşma esnasında zaman zaman hassas içerikte konulara değinmek zorunda kaldık. Bu mesleki mecburiyetle duruşma esnasında dillendirmek zorunda kaldığımız hassas içerikli konulardan dolayı üzdüğümüz ve incittiğimiz herkesten bizi anlamalarını diliyor ve şahsım adına her şeye rağmen yine de özür diliyorum.
Kamuoyu tarafından takip edilen ve katılımın üç gün boyunca da oldukça yüksek olduğu bir duruşma sürecini, mevcut fiziki koşullar rağmen tüm taraflar açısından önemli bir sorun yaşanmadan tamamlanmasına katkısı olan yargı görevlilerine de teşekkür ediyoruz.
Maddi gerçeğin tüm yönleriyle açığa çıkması ve Narin için adaletin sağlanması için hukuk mücadelesi sözümüzü bir kez daha yineliyoruz.