Ayhan Bora Kaplan, suç örgütü davasında savunmasına devam ederken, duruşmada yaşanan gerilim dikkat çekti. Kaplan, önceki günkü savunma sürecine itiraz ederken, “Bunlar MHP’nin adını geçirdiler. Asıl hedef MHP” ifadelerini kullandı.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında esas hakkında mütalaaya karşı savunmaların alınmasına devam edildi. Mahkeme Başkanı, duruşmanın hafta sonu da yapılacağını duyurdu.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesinin başlangıcında Mahkeme Başkanı, dünkü duruşmada Bora Kaplan’ın dosyadaki tüm raporları ve ifadeleri okuduğunu, sonra da heyetçe davaya devam edilmek istenmesine rağmen savunma yapmak istemediğini bildirdiğini, Kaplan’ın bugün de boynu tutulduğu için revire gittiğini, bu yüzden duruşmanın 09.40’ta başladığını tutanaklara geçirerek duruşmaya hafta sonu da devam edilip sanıkların vareste kararlarının kaldırılmasının kararlaştırıldığını söyledi.
Bora Kaplan, savunmasına başlamadan önce tutanaklara geçen bu bilgilere şöyle itiraz etti:
“Dilekçemde mahkemeye gelmek istemediğimi yazmadım. Boynumda ağrı oldu. Bu eskiden beri olan bir rahatsızlık. Baş ağrısı, bulantı yapıyor. Böyle gelsem verimli olmazdım. Gelmeden önce iğne yaptırmak için dilekçe yazdım. Davayı uzatmak istemem söz konusu değil. Tüm raporları ve ifadeleri okuduğum da doğru değil. 80 klasör var, hepsini okusam 2 ay sürer. Dün boğazımın ağrıdığını söyledim; ama inatla devam ettirmek istediniz. Ayrıca savunmayı bırakmayı kaçta istediğimi tutanağa yazmadınız.”
Kaplan, bu beyanların ardından savunmasına dün kaldığı yeri özetleyerek başladı. Başkan hemen, “Dün anlattın. Niye tekrar ediyorsun?” diye müdahale etti. Bunun üzerine şu diyalog yaşandı:
Bora Kaplan: Dinlemiyorsunuz, umurunuzda değil.
Başkan: Dinlemiyorsam nereden biliyorum?
Bora Kaplan: Konu başlığı kopmasın diye bir sayfalık özet yapmak istedim.
Başkan: SEGBİS kayıtlarına geçti. Tekrara gerek yok.
Bora Kaplan: O zaman cezayı verin, katledin bizi gitsin. İğne oldum geldim, sırf ‘Yargılamayı uzatmak istiyor.’ demeyesiniz diye.
SADIK SOYLU GELSE
12 Punto’dan Müyesser Yıldız haberine göre, hakkındaki suçlamalara karşı savunmasına başlayan Bora Kaplan, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu’nun oğlunu dövdükleri için üç personelini vurduğu iddiasını reddederken şunları söyledi:
“Sadık Soylu ve oğlu tanık olarak dinlensin. Böyle bir olay yaşanmadığını söylerler ise yine de bana ceza verecek misiniz? Her dövülen kişi için ben adam mı vuruyorum? Böyle bir şey olduysa dövme olayının nedenini de araştırmak gerekmez mi? Kaldı ki, soruşturma yapıldı, dava açıldı; acaba Sadık Soylu ve oğlu bu davaya neden dahil olmamış?”
TUVALET YASAĞI
Duruşmaya verilen 15 dakikalık aradan sonra Mahkeme Başkanı, “Jandarma Komutanı burada mı?” dedikten sonra “Dikkatimiz dağılıyor; duruşma sürerken sanıklar tuvalete götürülmeyecek.” talimatını verdi. Sanıklara da, “Birbirinizle zart zurt konuşmayın.” uyarısında bulundu.
MÜŞTEKİ/SANIK DA MI KAÇIRILDI?
Savunmasına devam eden Bora Kaplan, ceza alması için KOM Şube’nin her yolu denediğini, sonunda yaptıkları hukuksuzlukların ayaklarına dolandığını ve yargılandıklarını söylerken Mahkeme Başkanı’na da baştan beri tüm müştekileri dinlerken yönlendirmekle suçlayıp şu iddiayı dillendirdi:
“Murat Yanar isimli müşteki, aynı zamanda dosyanın sanığı. Aleyhime ifade verdiği için tanık olarak dinlenmesini istedik. Polisler, 19 Nisan 2024’te arabaya alıp buraya getiriyormuş. Dijitallerinden gördüğümüz, KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan şizi aramış, sonra polislere, ‘Başkanla görüştüm, bulamadık diye tutanak tutun, götürün dedi.’ şeklinde mesaj yazmış. Yani Murat Yanar’ın o gün dinlenmesini ve bizim soru sormamızı engellediniz. Sonra aynı duruşmada Murat Yanar hakkında yakalama kararı çıkardınız ve bizim olmadığımız celsede dinlediniz.”
“BEN VERDİĞİM SÖZÜ TUTARIM”
Bora Kaplan savunmasını şöyle tamamladı:
“Sabah celalli geldiniz. Oysa insani bir durumdu. Hastaydım, gelmeyebilirdim. Herkes bilir, verdiğim sözü tutarım. Öğlen bitireceğim dediğim için geldim. Davayı geciktirmek gibi bir niyetim yok. Faydası da yok. 6 ay konuşsak kararınız değişir mi? Üyeleri tenzih ediyorum, polislerle yazışmalarınızı gördükten sonra sizin tarafsız olduğunuza inanmıyorum. Savaşta bile kadına, çocuğa dokunulmaz. Bu polislerin şu kadar şerefi, namusu olsa ailemin tüm kadınlarını gözaltına almazlardı. Bunlar bır hedefe kilitlenmişler. Bunlar MHP’nin adını geçirdiler. Asıl hedef MHP ve Cumhur İttifakı’nı bozmaktı. Sayın üyeler, Başkanın polislerle bu WhatsApp yazışmalarını siz biliyor muydunuz, haberiniz var mıydı? Gece 02.00’deki konuşmalardan nasıl haberiniz olsun? Kendi derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum, bu yazışmalar çıkmasa anlatamazdım. İnşallah beni kulaklarınızla değil kalbinize dinler ve gerçeği görürsünüz. Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum.”
Bora Kaplan’dan sonra avukatlarının savunmalarına geçildi. Kaplan’ın avukatlarından Oğuzhan Bilgin, Mahkeme Başkanı’nın Bora Kaplan’a yönelik tavrına ve alınan kararlara, “Kısıtlamadığınız hak kalmadı, sıra savunma hakkına geldi. Hafta sonunda çalışma kararınız, tevsii tahkikat taleplerimizin reddedileceği anlamında ihsas-ı reydir.” sözleriyle tepki gösterdi.