Antalya’nın Kemer İlçesine bağlı antik Likya kenti Phaselis’in sınırları içinde bulunan 1’inci derecede arkeolojik sit alanı niteliğindeki Alacasu ve Bostanlık koylarında yapılmaya başlanan halk plajı inşasına karşı yapılan itirazlar sonuç verdi.
‘Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi Yapım İşi’ adıyla ihale edilen proje kapsamında başlatılan çalışmalar hakkında Antalya 3’üncü İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi.
2 farklı koydaki halk plajı projesi inşaatlarına karşı Peyzaj Mimarları Odası adına avukatlar Tuncay Koç ve Emre Altınok tarafından yürütmeyi durdurma ve projelerin iptali istemiyle dava açıldı. Davada, yapılan ihale işleminin dünyaca ünlü Phaselis antik kentine, Milli Park’ın kaynaklarına ve caretta carettaların yuvalama alanlarına zarar vereceği belirtildi.
Projenin iptali istemiyle açılan davada ayrıca, çevre düzenlemesi adı altında yapılan ihalenin, çevresel duyarlılık, kamu yararı, ileride topluma aktarılacak ekolojik yarar ve tarihi değerlerin korunması amacı taşımadığına dikkat çekilerek, 1’inci derece arkeolojik sit alanında yapılabilecek uygulamaların çok sınırlı olduğu, ihale ile alana beton döküleceği söylendi.
Yapılan itirazlarda ayrıca, alana kurulması planlanan tesisler için1000 metreküpten fazla beton malzemenin de kullanılacağı projenin inşasında PVC, demir ve alüminyum gibi malzemelerin ve ahşabın kullanılacağı uygulamayla 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunun açıkça ihlal edildiği kaydedildi.
Dava dilekçesinde, 1’inci derece arkeolojik sit sınırları içinde günübirlik alan oluşturulamayacağı, kalıcı yapı yapılamayacağı, dava konusu alanın aynı zamanda Milli Park alanı olduğu, yapılan projede ve ihalede Kıyı Kanunu’na da muhalefet edildiği, kıyılara doğal dokuyu bozucu uygulamaların yapılamayacağı ileri sürülerek iptali ile yürütmenin durdurulması istendi.
Davanın görüldüğü Antalya 3’üncü İdare Mahkemesi, söz konusu 2 ihaleye yönelik yapım işlerinin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabilecek nitelikte bulunması sebebiyle mahallinde keşif ve bilirkişi işlemleri yaptırıldıktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar 2577 Sayılı Yasanın 27’nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına oybirliğiyle karar verdi.
Mahkemenin bu kararıyla Phaselis’teki koylarda ihale ve projenin yasa dışı duruma düştüğünü dile getiren Avukat Tuncay Koç, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararının, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun ilk kararına dayandığını belirterek, şunları söyledi:
“13 Ekim 2022 tarihli Koruma Bölge Kurulu kararının mevzuata aykırı olduğu görülmüştür. Bilirkişi keşfine kadar da ikinci bir yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Ancak projenin temel dayanağı ortadan kalktığı için acilen diğer dosyalarda da yürütmeyi durdurma kararı verilmesi gerekmektedir.
Şu anda Phaselis’te yapılan ihale ve proje yasa dışı duruma düşmüştür. Çünkü bütün yasal süreç bu ilk Kurul Kararı ile başlamıştır. Bunun da hukuk dışı olduğu mahkeme kararıyla sabit olmuştur. Alelacele yapılan işler, süreç içinde tekrar tekrar yenilenen revize planlar, aslında bu projenin ne kadar sakat olduğunu göstermektedir. Yapım işi acilen durdurulmalıdır.”