İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
AK PARTİ SEÇİM BÜROSUNA SALDIRI
“Başsavcılığının soruşturması söz konusu. İstanbul Emniyeti de olayı bütün yollarıyla tahkik etmektedir.
Tansiyon yüksek görünmüyordu. İYİ Parti olayı sonrası boyutunu değiştirmeye çalıştılar.
Seçimler öncesinde olay olur. 2018 seçimlerinde 311 olay olmuştu. Şu ana kadar 69 olay oldu. Biz seçim öncesi hiçbir şey olmaması için çabalıyoruz.
(Liderlere yönelik ilave tedbir var mı?) Güvenlik tedbirlerimizi tamamen aldık.
“SON İKİ YILDA FAİLİ MEÇHUL CİNAYET YOK”
2021 ve 2022’de Cumhuriyet tarihinde ilk defa faili meçhul cinayet yoktur. Bu yıllarda bütün cinayetlerin failleri bulunmuştur.
TÜRKİYE’NİN PETROL ARAMALARI
Gabar’da petrol üretiliyor. Terörden temizlenen Kato Marinos’da çinko madeni var.
ABD’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ
ABD terör devleti kurmak istiyor. Bu devleti Türkiye’de de getirmeye çalışıyor.
Biz terörden arındırılan bölgede 6 milyon insanı barındırıyoruz. Oranın terör koridoru olduğunu düşünün. Ya bu insanlar öldürülecekler ya da Türkiye’ye gelecekler. Türkiye bütün bu sıkıştırmalarla ekonomisini ayakta tutmaya çalıştı ve tuttu.
TERÖRLE MÜCADELE
Sadece 2023’te 31 terör olayı engellendi.
PKK’NIN SEÇİM ÖNCESİ HALKA BASKISI VAR MI?
Üç dört gün kala el altından evlere giderek insanlara baskı yaparlar. Elimizde 10 gün öncesine ait bir video da var. Baskının olmaması için elimizden geleni yapıyoruz.
TÜRKİYE’DEN YUNANİSTAN’A JEST
Yunanistan ilişkileri düzeltmek istiyor. Cumhurbaşkanımız, onların istediği bir jest yaptı.
KAHRAMANMARAŞ DEPREMLERİNDE CAN KAYBI
Şu ana kadar toplam can kaybı 50 bin 783. Kimliklendirme çalışmalarının yapıldığı kişi sayısı ise 985. Ölenlerden 7 bin 302’si göçmen.
57 bin enkazın 50 bini bitti. Onun da büyük bölümü Hatay’da. 10 gün içinde ağır hasarlı binaların yıkımına başlıyoruz.
Bu esnada kalıcı konutlar başlıyor. Hak sahiplerini, yerleri belirliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da örnek konutları bugün göstermiş olacak.
KIZILAY’LA İLGİLİ TARTIŞMALAR
Elbette tüm kurumlara yönelik her şeyi sorgulamak kolay. Ben Kızılay çocuğuyum. Çocukluğumdan beri Kızılay’ın çalışmalarında yer aldım. Ben 19 yaşında Kızılay’ın büyük kongre delegesiydim.
Kızılay’la biz sahada çalıştık. Kızılay beslenme grubumuz, aynı zamanda çadır da temin ediyoruz. Kızılay’ın kendine ait bir fabrikası var. Aynı zamanda Kızılay kendi adına çadır da biriktirir. Depreme girdiğimiz zaman Kızılay’ın yaklaşık 60 binin üzerinde çadır stoku vardı, tamamını çektik zaten. Kızılay’ın kendi adına üreticiliği de söz konusudur. Kızılay beslenme grubumuzun başkanıdır.
AFAD’a mobil mutfaklar yaptırdık. Jandarmanın, polisin, belediyeler birliğinin de var. Kızılay’ın kendi küçük, büyük arabaları, mobil mutfakları, aşevleri var. Bütün bunlarla beraber orada beslenme operasyonunu yürütüyor.
Kızılay bizim vazgeçemeyeceğimiz bir kurumdur.
EMNİYET’TE YENİ YAPILANMA
FETÖ ile irtibatları vardı, delil ile tespit oldu.
KILIÇDAROĞLU’NUN KÜRTLER HAKKINDAKİ PAYLAŞIMI
Bunu kim söylüyor? PKK/HDP dili. Çünkü işine geliyor. Ne kadar politize ederse, ayrıştırırsa kendi tabanını o kadar güçlendirecek. Biz PKK’yı enkaz haline getirdik. CHP’ye tavsiyem, partiyi PKK’nın diline yaslamamaları.
Şimdi ne yapmış Hakkâri’de hiçbir çocuğumuz tıp fakültesini kazanamazken 86 çocuğunuz tıp fakültesi kazandı. 6-8 ekim olaylarında evler yakılıp yıkıldı. Yenileri yapıldı. Bütün bu evlerde kendi vatandaşlarımız oturuyor. Onlar bizim kardeşimiz. 85 milyon kardeşiz. Bu dili kullanmak ana muhalefet liderine yakışır mı. Kendisini temizlemek için açığa çıkarmak için söylediği, bütün Kürtler’i zan altında bırakan açıklamadır.
HDP siyasi parti olarak değerlendiriliyor ama Diyarbakır annelerinin nezdinde öyle değil. Seçime giremedi. Diyarbakır anneleri sokmadı seçime. Peki kimi destekliyor? Apaçık… Kundaktaki bebek de biliyor ki PKK Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Bese Hozat’tan tutun Karasu’ya kadar Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Kılıçdaroğlu kendisini kurtarmak için bütün kürtleri bir kategoriye koyuyor. Erdoğan’dan önce Kürt kardeşlerimiz ‘ben Kürdüm’ diyemiyordu. Tarihin bize emanet ettiği kardeşliğin gerekenlerini yerine getirdi Erdoğan. Bu devlet itina ile davrandı. Biz orada 6-8 Ekim olayları eğitimi, sağlığı, hayvancılığı engelledi mi? Şimdi öğretmen gidiyor mu? Şark Ekspres’inde bir tane boş yer yok. Şırnak’a öğretim üyesi gidiyor, profesör gidiyor. Lice’ye gittim, şimdi orada tekstil fabrikası kuruyoruz. Bir taraftan Mardin’de, bir taraftan Şırnak’ta iş yerleri açılıyor. İnsanlar kendi dillerini istedikleri gibi kullanıyor mu? Seçmeli ders olarak dillerini öğrenebiliyorlar mı? Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz PKK enkazını kaldırmasınlar. Bu siyasi açıdan tehlikeli bir şeydir. Bugün PKK’nın HDP’nin adayı bellidir, Kılıçdaroğlu’dur. Operasyonlarımızın bitirilmesine yönelik ciddi bir dil var.
FETÖ’de 15 Temmuz darbesini yapanları devlete döndürecekler, koruculuk sistemi kaldıracaklar. 110 binin üzerinde ihraç edilenlerin 80 bine yakını mahkeme kararı ile terör iltisakı tespit edilmiştir. Onları döndürecekler. Devlete FETÖ’yü yeniden döndürecekler.
‘ERDOĞAN, TÜRKİYE’YE BÜYÜK BİR ÖZGÜRLÜK HAVZASI GETİRDİ’
Bu ülkede insanlar nasıl ben Kürdüm diyemiyorsa ben dindarım da diyemiyordu. Erdoğan büyük bir özgürlük havzası getirdi Türkiye’ye. Avrupa’nın kendi değerlendirmeleri kapsamında özgürlüğü söz konusudur. Bana Alman içişleri bakanı “Süleyman, biz demokrat ve özgür bir ülkeyiz ama Alman polisi aptal değildir” dedi.
Türkiye İşçi Partisi, PKK’nın onayıyla Meclis’e girmiştir. Bunu ben söylemiyorum. HDP’nin milletvekilleri, ‘Kandil onayı verdi’ dedi.
‘BUGÜNE KADAR NEDEN SÖYLEMEDİN?’
Ne dedi Kılıçdaroğlu, ‘Ben Hak Muhammed Ali’nin yolunda gidiyorum’ dedi. Eline, beline, diline bağlı olan bir kişi, bu ülkenin askeri jandarması uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor der mi? Çocuk katili ile ortaklık yapar mı? Burada da bir samimiyetsizlik var. Seçim için her şeyi mubah görmek anlayışı var. Bugüne kadar neden söylemediniz kardeşim.
Biz yıllarca ticari hayatın içindeydik. 80’lerin sonunda Beşiktaş’ta arkadaşlarımızla iş kurmuştuk. Sonra sigortacılık işine girdik 95’te. 20 bine yakın müşterim oldu. Erdoğan iktidara geldikten sonra o müşterilerin bir bölümünün Alevi olduğunu öğrendim. Doğuda görevini başarı ile yapan kahraman bir emniyet mensubu arkadaşımız Alevidir, babası da dededir. Bir kişi ona demiş ki, Alevileri emniyet müdürü yapmazlar demiş, o da ‘ben aleviyim, babam da dede hatta’ demiş. Ermeni vakıflarının seçimine 5 bine yakın katılım oldu. Bizim oluşturduğumuz iklimin yansımasıdır bu. İlk kez Süryani Kilisesi yapılıyor. Süryani tarihinde ilktir bu. Türkiye bu iklimi ve atmosferi oluşturmuş. Bir taraf Türkiye’yi bölmeye, Türkiye’yi tahrik etmeye çalışıyor. Türkiye’deki fay hatlarını biliyoruz. Yabancılar bunlara dokunuyor. Alevi Bektaşi Kurumu’nu kurduk. Bu kurumun şu anda bir başkanı var. Özellikle Türkiye’deki Alevi Bektaşi Kurumu Türkiye için önemli bir adımdır. Daire başkanlığının üstünde kurum oluşturuldu. Cem evlerini gezdik; talepleri ne ise bu taleplerin yüzde 90’ını tamamladık.
‘BİZİMKİ BÜYÜK BİR DAVA’
Görevimizin gereği çok büyük yüzleşmelerle karşı karşıya kalıyoruz. Birçok kez haksızlığa uğruyoruz. Kendi eksikliğimiz olabilir mi, olabilir. İnsanız sonuçta. Bizim yaptığımız meseleyi sadece siyasi olarak düşünmemek lazım. Bizimki büyük bir dava. Biz düşünürken sadece kendi insanlarımızı değil bütün insanlığı düşünüyoruz. Bu yol içinde bu anlayışı, bu davayı ufak tefek kişisel söylemlerin üzerinden değerlendirirsek esas içinde bulunduğumuz meseleyi anlamamış oluruz. İHA’lar da bunu bir parçasıdır. Yarısı Sizden Yarısı Bizden kampanyamız da bunun bir parçasıdır.
551 BİN SURİYELİ ÜLKESİNE GEÇTİ
Bunlar çok manipüle edilen şeyler. Türkiye’nin jandarması polisi var. herkesin biyometrik verileri var. 10 bin kişi geldi ise 8 binini parmak izinden bulduk. Bu konuları iyi yöneten bir Türkiye var. Dışarıdan bilmediğimiz bir yabancının Türkiye’de olması riskleri doğurur. 3 milyon 411 bin Suriyeli kardeşimiz yaşıyor. 2015 yılında günde 9 bin kişi geçiyordu. 2016’da Avrupa ile mutabakat yaptık. Hepsini yerine getirdik ama Avrupa birçoğunu yerine getirmedi. Biz onu yaptıktan sonra, 2016’dan sonra 551 bin Suriyeli göçmen kendi isteği ile ülkesine döndü. Birçoğu BM gözetiminde döndü.
Türkiye 856 bin 723 kişi 2015’te Avrupa’ya geçmiş. Alarm verdiler. 173 bin kişi 2016’da geçmiş. Bunlar sadece denizlerden geçenler. Bir de deniz ve kara toplamı var. 2015 itibarından denizlerden 1 milyon 212 bin 235 kaçak göçmen Avrupa’ya geçmiş. Batı Balkan rotasından 213 bin kişi 2022’de geçmiş 27 bini denizden 180 bini karadan geçmiş. Türkiye 2016’dan beri 455 bin göçmeni gönderdi. Geçen yıl deport ettiğimiz göçmen sayısı 135 bin.