Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, bu sezon ilk kez tv100’e konuk oldu. Okan Buruk, Ersin Düzen ile Futbolun 100’ü programında Türk futbolunun şampiyon yıldızları Volkan Demirel, Ümit Karan ve Tümer Metin’in sorularını yanıtladı.
Buruk transferlerden, takım performansına, rakiplerden hakemlere kadar merak edilen her şeyi canlı yayında açıkladı.
Okan Buruk açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Lig olarak baktığımızda lider durumdayız. Planladığımız dışında bir beraberlik aldık. Bütün lig maçlarının hepsini kazanmak için çıkıyoruz. Oraya da yaklaştık, 3-0’dan maçın 3-3’ü geldiği karşılaşma (Kasımpaşa maçı) bizim açımızdan istemediğimiz, moralimizin bozulduğu, üzüldüğümüz bir karşılaşma.
Onun yanında Şampiyonlar Ligi’nden elenmek var. Bizim için hikayesi belki. Tam kadro olarak hazır olmadığımız, oyuncu performansı olarak hazır olmadığımız aslında zor bir yaz geçirdik.
Birinci her zaman bir transfer hikayemiz oluyor. Transferleri yetiştirip yetiştirmeme, ne zamana gelecekler, istediğiniz oyuncuları alma. O yetişip yetişmeme yerinde her zaman, istediğiniz oyuncuları alıp almama, en beğendiklerinizi, en çok takımınıza uyanları yetiştirmek en önemli olan. Burada biraz zorlandık.
Bir de milli oyuncularda çok zorlandık. Avrupa Şampiyonası bitti, futbolculara 2 hafta izin verebildik. O yorgunlukları hâlâ zaman zaman devam ediyor. Sakatlık olarak devam ediyor, performanslarını geç buldular. Burada özellikle Abdülkerim Bardakcı’nın fiziksel olarak geç hazırlanan bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim.
Sezon başında Nellson ve Abdülkerim’in fiziksel olarak hazır olma durumları, Davinson Sanchez yine milli takımdan çok geç geldi. İlk Süper Kupa maçında oynatamadık, Süper Lig maçında oynattık sakatlandı, sonra oynatamadık. Sezon başında savunma hattında bir sorun yaşadık. İkinci maçta Kaan’ın, Abdülkerim’in cezalı olması, Davinson Sanchez’in olmaması, Ismail Jakobs’un daha transfer edilmemesi.
Şu andaki defans kurgusuyla Şampiyonlar Ligi’ndeki defans kurgusu arasında fark var. Ama ne olursa olsun turu geçen takımın biz olmamız gerektiğini düşünüyorum, ne kadar hazır olmasak da. İki maçta da iyi performans sergileyemedik.
Ersin Düzen: Young Boys maçlarında değiştireceğiniz şeyler olur muydu?
Çok fazla değiştirecek bir şeyimiz yok. Elimizdeki kadro, oyuncu yapısı, o anki performansları o yerdeydi. Bugün oynasak Young Boys karşısında turu geçerdik. Şu anki fiziksel durumumuzla çok rahat.
Young Boys’un Şampiyonlar Ligi’nde çok kolay maç kaybettiğini de görüyorum. Bence şuan oynasak turu çok rahat geçerdik. Bu tür maçlarda defans yapmak çok önemli oluyor. Orada hazır olmadığımız yer hem savunmamızdı. Transferlerin adaptasyonu,
Gabriel Sara geldi, onunla oynadık ve onun bir adaptasyon süreci oldu. Şu andaki performansı çok etkileyici. Takıma inanılmaz uyum sağladı.
Ismail Jakobs uyum sorunu yaşamadı. Geldi, devam ediyor. Burada tabii oyuncudan oyuncuya, mevkisel olarak ve takımdan takıma değişiyor.
Çok üzüldüğüm Şampiyonlar Ligi’nde olamamak. Bir yandan da şunu düşünüyorum. Avrupa Ligi’nde olmak da bir yol. Eskiden Şampiyonlar Ligi’nde gidiyordunuz, Avrupa Ligi’ne kalmak için çaba sarf ediyordunuz, grubunuzda çok iyi 3 takım denk geldiğinde. Geçen sene bizim grupta Manchester United dördüncü oldu, Avrupa Ligi’ne bile kalamadı.
Burada bizim için bir yol var. Bu yolu da hedef olarak seçmek gerekiyor. Bence kadro olarak da güç olarak da rakiplerimize de baktığımızda şu anda en iyi, şanslı görünen takım Tottenham ile oynayacağız. Ama onun dışındaki takımlar birbirlerine yakın, belki oyun olarak maç günü olarak üstünlükler olabilir. Bizim için buradan iyi bir yola gitme hedefi var. Buna çok inanıyorum.
RFS maçının 2-0’dan 2-2’ye gelmesinin ses getirmesi çok normal. Biz de çok üzüldük. Maçtan sonraki belki de üzüntümü dile getirdim, gösterdim. O seviyedeki bir takımı mutlaka yenmeniz gerekiyor. 2-0’dan 2-2’ye getirdikten sonra çok daha rahat şekilde yenmeniz gerekiyor. Bence oradaki ana sorunumuz, bu tür maçlarda konsantrasyon eksikliği oluyor. Yani stat ortamı çok kötü bir ortam. Bir tarafta tribün var, her tarafı açık. Tam bir stat atmosferi yok. Ben her zaman, rakip takımın 50 bin seyircisi olsun, ama bir iyi bir stat, iyi bir atmosfer olsun. O her zaman benim takımımın işine geliyor. Bayern Münih’e de gittik, Manchester United’a da, Fenerbahçe Stadyumu’nda oynadık. Tamamen rakip seyirci dolu bir stat, bizim her zaman performansımızı yükseltiyor. Ama bu tür kötü stat atmosferleri, rakipleri umursamadığımız zaman ‘Nasılsa bir şey olmaz’ dediğimiz zaman yediğimiz goller ve birçok pozisyonda bunları gördük. Bütün rakipleri önemsemek gerekiyor.
Derbiyi kazanmak rehavet getirmedi. Enerjimiz yüksekti Kasımpaşa maçı ilk yarısında. Puan kaybı yapınca biraz bizim özgüvenimiz, motivasyonumuz azalıyor. Yorgunlukla da birleşiyor bazen. Hafta içi hafta sonu 7 tane maç. Maç oynamak güzel. Oyunculara antrenman mı maç mı deseniz maçı tercih ederler. Biz geçen sene de 57 maç oynadık. Barış Alper, milli oyuncu, 69 maç oynadı. Dinlenmeden yeni sezona başlamayı oyuncular şikayet ediyor. Oyuncular 75 maç oynasın, tatilini yapsın başlasın, hiç biri şikayet edemez. Her arada da iki tane milli maç var. Eskiden hazırlık maçı olurdu, tempo farklı olurdu, birinde oynardınız. Uluslar Ligi olunca hazırlık maçı kalktı, her maç resmi maç gibi. Barış mesela sakatlandı.”
“Değerler olarak Barış Alper yorgun. Ziyech sakat, Sallai’yi Avrupa listesine yazamadık. Barış Alper’i çok dinlendiremedik. Sallai sakatlanınca mecbur yine onu soktum. Dinlendirecek durumumuz yok. Oyuncular yıpranıyorlar tabii. Fiziksel olarak değil mental olarak da yıpranıyorlar. Bu aralarda onlara izin vermeye çalışacağız. BAY haftamız var. Özellikle milli oyunculara 3-4 gün izin vereceğiz. BAY haftasında onlara bir izin düşünüyorum.”
“Birebir konuşuyoruz oyuncularla, birebir olarak video analiz zaten yapıyoruz ekibimizle birlikte. Takım toplantısı yaptı Riga’dan sonra. Oyuncularımıza ne kadar ligde birinci olduğumuzu, Avrupa’da 4 puanla ilk 8 içinde olduğumuzu, şu an bir şey kaybetmediğimizi ama devam edersek böyle kaybedebileceğimizi söyledim. Futbolun en kötü yanı, yedek kalmak, az oynamak, istediğin süreyi alamamak. Bu oyuncuyu bazen düşürüyor. Bir rotasyon yapıyorsunuz, 5 kişilik yapıyorsunuz, oynayan mutlu oluyor, oynamayan mutlu olmuyor. Kasımpaşa maçında rotasyon yapmamız gerekiyordu. Tüm yorgunluk testlerini yaptı. Çok net şekilde sakatlık riski taşıyan oyuncularım vardı. Bir maçta yapmam gerekiyordu. Kazanan takım devam etsin deniyor ama çok önemli oyuncularımız var. Kasımpaşa maçından bahsederken Riga maçında herkes oradaydı.”
“Hem Avrupa hem Türkiye bizim için hedef. Bu hedefler dışına çıkmamız zor. Fikstürle alakalı söyledim ama sonradan şikayet gibi algılandı. İki Avrupa maçı arasında 8 gün vardı. Biz çarşamba oynadık, cumartesi oynayıp perşembe oynuyoruz dedim. Tam ortasına 4. güne konsun. Fenerbahçe için de konsun. Böylece iki maç da rahat, sakatlık yaşamadan gidebilirdik. O da daha sonra fikstürden, maç trafiğinden şikayet ediyor dendi.”
“Fatih Terim’in İzmir’deki sözleri bana da olabilir, olmayabilir de. Genel olarak maç trafiğinden bahsediyor. 8 günse tam 4. güne koyarsınız, fikstür yapınca. Pazara koyarsın, gündüz oynatırsın, onu dedim. Fenerbahçe’nin Manchester United maçı sonrası Bodrum maçını 3. günde oynuyor, ondan sonraki lig maçı 6 gün sonra. Fenerbahçe için de aynı. 4 gün oynansa diri şekilde maça da hazırlanacak. Beşiktaş, Başakşehir için de bunlar düşünülebilir. Eskiden kulüplerle fikstür konuşulurdu. Bu sene hiç konuşulmadı Avrupa’da oynayan kulüplerle. Avrupa oynayan kulüplerle diyalog içerisindeydiler. Aslında yine aynı ekip var TFF’de.”
Eskiden kulüplerle fikstür konuşulurdu. Bu sene hiç konuşulmadı Avrupa’da oynayan kulüplerle. Avrupa oynayan kulüplerle diyalog içerisindeydiler. Aslında yine aynı ekip var TFF’de.
“Avrupa Ligi’nde çarşamba oynayabiliyorsunuz. Ben sadece kendi açımdan ikinci maçı 4 gün sonra oynasam sakatlık riskini azaltıyorum. Osimhen sakatlandı mesela, sakatlanmayabilirdi. Ben maç yoğunluğundan şikayet etmiyorum. Ben hocayım, oyuncular şikayet eder. Etmelerinin nedeni de bu yaz kimsenin tatil yapmaması.”
“Kendi takımımdan şunu söyleyebilirim; senede kaç tane mağlubiyet beraberlikle şampiyon oluyordunuz. Ben Başakşehir’de 69 puanla şampiyon oldum. 34 maçta 70-72’lerdi. Eskiden teknik adamların da maç kaybetme lüksü vardı aslında. 5-6 maç kazanıp şampiyon olabiliyordu. Çok değişti şu anda her maçı kazanmak zorundayız. Biz 102 puana ulaştık, Fenerbahçe 99 puanla ikinci oldu. Düşünebiliyor musunuz? Maç seçebilecek lükste değilsiniz. 5-10 sene önce daha rahattın. 2 hafta berabere kalınca kimse büyütmüyordu. 3 takımın yarış içerisinde çok net devam edeceğini görüyorsunuz. Trabzonspor çok puan kaybetti. Samsunspor iyi başladı, ikinci durumda. Puan kaybının az olacağı bir sezon bekliyor.”
“Neden rotasyon yapmıyor diyorsunuz. Bence herkesi kullanacağız. Geçen sene de çok fazla oyuncuyu farklı mevkilerde kullandım. Yine oyuncuları kullanacağız. Doğal rotasyon oluyor. Oyuncu alıp götürebiliyor. Yorgunluk sakatlığa bağlı değişiklik oluyor. Geçmişe bakmamak lazım.”
“Şu andaki görüntü yüksek puanlar çıkacak. Bilemezsiniz tabii, sonradan ne olacak. Birincisi kadro kalitesi farklılıkları. Takımlar arasındaki kadro kalitesi eskiye göre daha değişti, bunu kabul etmek gerekiyor. Son iki senede hep kazanmak zorundasınız, kazanmak zorunda olduğunuzu bilerek maça çıkmak kazanmaya daha çok yaklaştırıyor. O da önemli. Fenerbahçe deplasmanına gidiyorum ama yine kazanmak zorundayım. Öbür tarafta Beşiktaş kazanıp liderliği alabilir. Büyük takımlar için iyi bir şey. Oyuncuları bu şekilde zorlamak çok önemli.”
“Geçen seneki ilk derbide oyun olarak çok kısırdı iki takım da. Biz deplasmandaydık. Şey bakıyorsun, deplasmandasın, rakip yarı sahasından çıkmadı, sen çıkmadın, kontrollü bitti. Bu seneki maç daha pozisyonlu, iki takım da çok pozisyona girdi.”
“Biz kimle oynarsak oynayalım rakip analizinde topa sahipken ne yapıyor, aut atışında ne yapıyor, pozisyonel oyunda ne yapıyor, nerede risk alıyor, artıları eksileri görerek tahmin ederek başlıyorsunuz. En-Nesyri ile başlamıştı bir hafta önce ama bence bize karşı Dzeko ile başlayacaktı. Dzeko’lu oyunda ön baskıyı daha iyi yapan bir takım. Bağlantı oyununu çok iyi yapıyor Dzeko, bence bizim maçta da çok iyi yaptı. Fenerbahçe, bir önceki Kasımpaşa maçıyla aynı başladı bize karşı. Kendi oyun içi düşüncelerimiz oldu. Analizlerimiz birebir aynı çıktı. Fenerbahçe, Alanyaspor maçında adam adama baskı yaptı. Bize karşı yapmayacağını tahmin etmiştik. Bize karşı Alanyaspor daha farklı oyun kurdu. Fenerbahçe beklediğimiz gibi çıktı. Bizi şaşırtmadı. Oyun içi değişiklikler de aşağı yukarı benzerdi. En önemlisi birinci golü bizim atmamızdı. İkinci golü de atınca maçı bitirdik.”
“Sol ayaklı oyunyu solda, sağ ayaklı oyuncuyu sağda oynatırsanız kaleye daha rahat gidiyor. Yunus’un ve Barış’ın düz ayaklarıyla gitmeleri, etkili olacak diye düşünüyordu, Yunus da maç içinde yaptı. Bence Yunus’un en büyük özelliği kolay top kaybı yapmaması.”
“Yunus, savunmayı çok daha iyi yapıyor. Fiziksel olarak güçlendi. Sonlandırmayı iyi yapmaya başladı. Özgüven çok önemli. Yunus’u bir maç oynatıp sonra oynatmasak farklı hikaye olurdu. Arka arkaya oynatınca formayı aldı. Kerem bizde de sezona iyi başlamıştı. Kerem oranın iyi oyuncusuydu. Kerem kaldığı senaryoda Yunus sağ taraf için yarışacaktı. Yunus’un da nasibi… Yunus çok önemli yetenekli oyuncu dedim iki sene. Antrenman performansına bakınca Yunus hep muhteşem bir oyuncuydu. Maç içinde ona bu rolleri vermek çok önemli. Süper Kupa maçında Yunus’u oyuna soktuk diye kıyamet kopmuştu. Siz antrenmanda görüyorsunuz, herkes görmüyor. Antrenman performansına göre oyuncuları kullanma, süre verme kararımız değişebiliyor.”
“Bir maça rakip teknik adama bakarak hazırlanmıyor musunuz maça. Kendi işimize odaklanıyoruz. Fenerbahçe – Galatasaray çok önemli bir derbi. Rakibin hocası dünya çapında biri olması hepimiz için motivasyon. Şampiyonluğu, maçı ona karşı kazanmak çok önemli bir motivasyon. Çok önemli, değerli bir teknik adam. İşin en nirvanası, en üstü deplasmanda Fenerbahçe’yi yenmek. Rakip kulübede kim olursa olsun, onun çok üstüne çıkıyor. Ekstra motivasyon olmuyor. Bu maçlar zaten ekstra motivasyon. Biz bu maça çıkarken psikolojik olarak hazırlıyoruz. Bu maçlara hiç kasarak çıkmıyoruz. Kadıköy’de 2 galibiyet ve 1 beraberliğim var. Benim için önemli. Geçen sene içeride Fenerbahçe’ye ve deplasmanda Beşiktaş’a kaybettik. Derbilerde iyiyiz genel olarak. Oralarda kazanmak önemli.”
“Ben geldiğimden beri kamp yapmıyoruz. Başakşehir’de yapıyorduk. Maç günü toplanıyoruz, aktivasyon yapıyoruz fitness’ta, ondan sonra öğle yemeği, dinleniyorlar, maç toplantısı ve stadyum. Kendi yatağında uyuyor, evinde kalıyor. Avrupa’da direkt stadyuma gidiyorlar. Biz yine tesise getiriyoruz.”
“Derbide saha içi saha dışı olay olmadı. Giriş çıkış her şey çok güzeldi. Fenerbahçe seyircisi de çok iyi geçirdi maçı. Maçtan sonra da söyledim.”
“Bugün önemli bir gündü. Ben de başkanımıza hayırlı olsun diyeyim. Bu tür şeyler önemli. Başarı ve şampiyonluk çok önemli ama başkanlar için de genel kurullar önemli. İyi niyetli çalışıyor. Galatasaray için çok şey yapmaya çalışıyor.”
“İçeride size ne dedim? Açıklayayım. Icardi goller atarak gitseydi kimse sormazdı. Gol atmadan gidince sorular artıyor. Güney Amerikalı oyuncularımıza ekstradan 2 gün izin verdim, Icardi, Torreira, Muslera, Davinson. Ailelerini de görecekler. Gidiş geliş 2 gün geçiyor. Diğer oyuncular izinliyken onlar 2 gün ekstra izin yapacaklar. Yedi tane maç yaptık arka arkaya, nefes bile almadık. Ondan sonra 4 gün izin verdim, 5. gün antrenmana çıktılar. Güney Amerikalı oyuncular da beraber gidip geliyorlar zaten.”
“Barış bir sakatlık geçirdi, milli takımda. Antalyaspor deplasmanında olmayacak. Herhalde bir sonraki maçta olur. Barış normalin dışında bir oyuncu fiziksel olarak. Normal biri olsa Antalya maçında olmaz. Barış olunca bir şey diyemiyoruz. Çok çabuk toparlayabilir. Beşiktaş maçına yetişecek gibi görünüyor. Başka sakatımız yok. Ziyech başladı, iyi de başladı. Sert antrenman yaptık bugün, gösterdi. İyi, istekli. Osimhen takım dışında çalışıyor. Programımız, Antalya maçına hazır olması.”
Elias Jelert daha 21 yaşında. Gelecek vaat ediyor. Galatasaray forması kolay değil. Tecrübesi var, Kopenhag’da önemli maçlara çıktı. Zaman içinde süre alacak. Kaan orada var, fiziksel, duran top, oyun kurmada kullanıyoruz. Kaan’ın rolü önemli oluyor. Barış bazen oyun içinde oraya alıyoruz. O da hazır gelmedi, sezon başını geçirmedi orada. Hem yarışıyor hem takıma adapte olmaya çalışıyor. Daha 21 yaşında bir oyuncu.”
“Michy Batshuayi çok iyi, çok düzgün, çok profesyonel, çok uyumlu biri. Osimhen geldi, Batshuayi ilk antrenmanda ne tepki verir dersiniz, ben de onu düşündüm. İlk geldiğinde çok mutlu, hiçbir şey olmamış gibi, kendinden emin geldi. Michy öyle bir karakter. Antrenmanlarda çok iyi çalışıyor. Sonradan girdiği 2-3 maçta iyi değildi aslında, oyun içinde o şeyi veremedi. Beğendiğimiz biri, insan olarak da. 3 tane çok iyi santrforumuz var. Bazen iki forvet oynayacağız. Kasımpaşa maçında ilk yarı iki forvet oynadık. Yine oynayacağız. Farklı diziliş oynayabiliriz, önde ikili olup savunmada 3’lü 4’lü oynamayı düşünüyoruz.”
“Osimhen’i kanat oyuncusu olarak hiç düşünmüyorum. O karakterde bir oyuncu değil. Tam bir 9 numara.”
“Gol lazımken Osimhen, Icardi, Batshuayi üç forvet de oynarsın. Rakip dizilişe göre sen de bir diziliş sağlarsın. Bu olabilecek bir şey. RFS maçında Osimhen olsaydı, 3 forvete dönecektik. O takıma 3 forvetle oynayacaktık.”
“Mevcut kadrom, her formasyona uyuyor. Stoperlerim var. Stoperlerin sayısı fazla. Metehan’dan da çok mutluyum. Adana Demirspor maçında çok iyi oynadı. Nelsson, Abdülkerim, Davinson, Kaan çok iyi. 5 stoperimiz var. Arkada 3’lü oynayabiliriz. Barış ve Sallai kanat bek oynayabiliyor. 1 artı 2 oynasanız, Mertens ve Ziyech forvet arkası oynuyor. Herkes sağlamken her dizilişe gidecek kadromuz var.”
“Kasımpaşa ve RFS maçları bizi üzdü. Bizden beklenenler var. Bu takımı ben hazırlıyorum. Üzerimde sorumluluk var. Yerine getiremeyince bir mutsuzluk oluyor. Hiçbir maçta kalmamak gerekiyor, bunu da biliyorum. Hiç umrumda değil gibi açıklama yaptım ama onu belki onu yanlış aktardım. Eleştiri olacak tabii ki, bazen hakarete varan, dalga geçilen şeyler oluyor, sosyal medya çok yaratıcı. Ben herkesin görüşüne açık bir insanım aslında. Maç sonu orada demek istediğim; çok kötü hakaretler de edilebilir ancak bunları çok kafama takan birisi değilim demek istedim.”
Ümit Karan: “Arkadaşımız oldu, bir Acun var karşıda. O da seni biraz germiş olabilir.”
“Bana sürpriz oldu benle ilgili bir şey konuşulması. Ben konuşmazdım. Bana sürpriz oldu. Ona da çok takılıp kalmamam gerekiyor. Maçlarımız, sahada olmak, sahada kalmak çok önemli. Ben takımımdan çok fazla sorumluyum. Pozitif şeyler vermek zorundayım. Kafam ne kadar sakin olursa o kadar iyi. Dışarıyı çok fazla takmamamız gerekiyor. Bu sene değil, hep olan bir şey. Hep denenecek bir şeyler. Ligin başındayız. Daha hiçbir şey olmadı. Büyük, sansasyonel, karışıklık hakem hatası olmadı. Bir takımın lehine veya aleyhine bir şey olmadı. Doğru yanlış kararlar oluyor tabii ama çok büyütülecek, televizyon televizyon gezilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Fahiş, çok büyük, hakemin katlettiği bir maç olmadı. Çok büyük şeyler yokken bunların yapılması yanlış geliyor. Federasyona gitmeler gelmeler… Herkesin bir stratejisi var. Olacak, bir şey diyemem. Benim yaptığım iş teknik adamlık. Daha çok saha kısmında kalmak istiyorum. Mourinho’nun benle, kulüple ilgili sözleri oldu. Orada da sustuk, gerilimi artırmadık. Gerilimi artırmaya gerek yok. Benim işim sahada. Saha içinde kalmam gerekiyor.
Benim hakemi tehdit edebilmem için göz göze gelmem gerekiyor, onu yapınca da kart çıkması gerekiyor. Benim şöyle; ondan yaklaşık 10 dakika önce de yanlış penaltı kararı verildi. Yan hakem kaldırdı, orta hakem verdi. Devamında kornerle başlattılar. Hakem atışıyla başlaması gerekiyordu. Korner doğru mu? Okey, tamam. Dışarı çıktıktan sonra çaldıysa doğru. Orada da bir penaltı oldu, değil dedik, kameradan görüyoruz. Birçok hakem hocası penaltı dedi. Ben kendi görüşümü söyledim. Bir oyuncu havaya sıçrayıp arkasını dönüp elle kesmeye çalışması çok zor.
Bayern Münih, sezonun ilk maçı, deplasmanda oynuyor, daha net kaleye giden bir toptu. 2-1 kazandıkları maç. Adam havada kalkıyor, Kane itirazdan sarı kart gördü, elini açıyor, top kaleye giderken eline çarpıyor ama arkası dönük. Penaltı vermediler. Penaltı kararına saygı duyuyorum, herkes bunu söylüyor, kural böyle. Eski futbolcu olarak görüşümü söylüyorum.
Kurallara göre yüzde 100 penaltı. Ben eski bir futbolcu olarak havaya sıçrayıp sırtım dönükken elimle topu kesmek çok zor geliyor.
“Oyuncularımla video görüşmesi yapıyorum telefonda. Bazen kendim konuşuyorum, ikna etmek gerekiyor, sizle iletişim kurması en doğrusu oluyor. George Gardi ile konuştuk, böyle bir durum olduğunu. Transfer komitemizle konuştuk. Ben hemen dedim ki, video görüşmesi yapalım George dedim. Adana Demirspor maçı öncesiydi, soyunma odasındaydım. Osimhen nasıl olacak diye düşündüm, gerçekçi mi buraya gelmesi dedim. Ben orada çok istediğini açık açık net gördüm. Galatasaray’ı, taraftarı anlattım. Burayı çok iyi bildiğini, Mertens’i çok sevdiğini söyledi. Galatasaray’ı yakından takip ediyormuş. Orada konuşmamız oldu, çok iyi geçti. Burada oynamak, burada olmak istiyor, onu net bir şekilde aldım. Sonra başkanımızla görüşüldü. Başkanımızın onayıyla yolumuza devam ettik. Bence burada Türk futbolu için çok önemli bir transfer oldu. Bizim için de enerjiyi değiştirecek bir şey oldu. Gelmesi taraftar için de motivasyon oldu. Avrupa listesine de yetiştirdik. İyi başlaması da önemliydi. Burada da bir bütçe var sonuçta. İki santrfor var, üçüncüyü alıyorsunuz, burada başkana da teşekkür etmek gerekiyor. Benim için de önemli bir şans.
Osimhen transferinde Icardi’nin sakatlığı faktör değildi. Osimhen ihtimalse yine alırsınız. Önümüzde Fenerbahçe maçı var. Icardi’nin orada oynaması zor, Osimhen orada bizim için çok iyi olur diye aklımdan o anda geçti.
Kerem zaten oynuyordu, Adana Demirspor deplasmanı, çok iyiydi. Bazı ülkeler için transferin son günü. Kerem’in sezon başından beri yurt dışı isteği vardı. Galatasaray’dan sonra yeni bir yere gitmek istiyordu. Kerem’in hedefi vardı. Devamında gelen teklifler vardı. Kerem, Rusya’ya gitmek istemedi. Bizde iyi gidiyordu, tam formuna gelmişti. Portekiz’deki transferin son günüydü. O anda bir teklif geldi, uçaktaydık. İbrahim Hatipoğlu, Cenk Ergün, Abdullah Kavukçu ile uçaktaydı, Osimhen için İtalya’ya gidiyorduk. Orada haber geldi. Kerem çok fazla istiyordu. Başkanımızı, İbrahim Hatipoğlu’nu, Cenk Ergün’ü aradı benim yanımda. Avrupa’ya gitmeyi istemek çok doğal bir şey. Kerem’in gitmesinde ne kadar zorlanabileceğimizi kafamda geçirdim. O anda çok istemesem de mutsuz bir şekilde Kerem’in kalması, Kerem’in de takımın da enerjisini düşürebilirdi. Bu çok uzun sürmese de 2-3 hafta olabilirdi. Başkanımız da, yönetim kurulumuz da okey dedikten sonra transfer oldu.”
“Kerem, Benfica’da çok iyi başladı. Milli maçta da iyi başladı. 3 gol attı, çok iyi oynadı. Vedalaşmaya geldi, rahatlamış haliyle o kadar iyi oynadı, ona da dedim. Transferin verdiği mutlulukla baskıları da üzerinden atmış. Çok başarılı gidiyor.”
“Icardi’den Osimhen ile oynayınca daha çok bağlantı oyuncusu olmasını istedik. Kasımpaşa maçında çok iyi oynadı, gezdi, aldı. Son maçlarda bunu da yapınca ceza sahasına geç kaldığı oldu. Icardi çıkınca kanatların, Mertens’in oralara girmesi gerekiyordu. Icardi en etkili olduğu yer ceza sahası içi… Her oyuncu şikâyet eder. Golcü, daha az top geldiğinden şikâyet eder. Kanat oyuncusu da öyle. Barış da öyle, topa az dokununca mutsuz olur. Top bazen az gider, bazen de çok gider ekstradan yorulur.”
“Bazen santrfora top gitmesi gerekiyor, bazen de santrforun gitmesi gerekiyor tabii. Bazen az gelir ama doğru yerde buluşur golü atarsın. Icardi, PAOK maçına sonradan girdi ama doğru yere gitti ve golü attı.”
“Kendi oyunumuzu nasıl tarif ederiz? Topu hemen almak istiyoruz biz, rakipte kalmasını istemiyoruz. Geçen sezon topun rakiplerde en kısa kaldığı sürede birinciydik. O oyun anlayışını değiştirmedik. Risk de alıyoruz arkada aslında. Bazen adam adama takiplerimiz oluyor. Bazen stoperlerimizi rakip yarı sahada görebilirsiniz, hem Davinson hem Abdülkerim. Nelsson da iyi yapıyor ama onun daha iyi yer daha arkada. Asıl oyun anlayışımız topu rakibe vermemek. Top bizdeyken de hücum etmek. Pas yüzdesinde en iyiydik geçen sene. Bu sene de bir veya iki. Topa sahip olan bir takımız. Topa sahip olmayı uzun sürelerle abartan bir takım değiliz. Rakip kaleye hızlı bir şekilde gitmeye çalışıyoruz. Topa sahip olursunuz ama az üretirsiniz ama biz üreten de bir takımız. Gol sayımız çok yüksek, maç başına 3 gol atmışız, önemli bir sayı. Oyuncular da bu oyundan zevk alıyor. Gelen oyuncular, bizdeki oyuncular… Devamlı baskı baskı baskıdan yoruldukları, sıkıldıkları yerler olabiliyor. Galatasaray’ın genlerinde olan dominant oyunu her takıma karşı oynadık. Biz kazanmak için oynuyoruz. Benim de oyuncuma onu vermem lazım, ben rakipten korkuyorum dememem lazım oyuncuma.”
“Mertens’in geri kazanmada rolü çok önemli. Geri kazanmaları o başlatıyor. Bazen sesle bazen kendisi başlatıyor. Arkadaşlarını çağırarak yapıyor Mertens. Osimhen de şiddetli önde baskıda çok önemli silah. Icardi bunu hep yapıyor. Dışarıdan tam gözükmese de Icardi adam adama baskılarda rolünü hep yapıyor. Baskıya doğru şekilde gider Icardi.”
“Kendisi çok net burada devam edeceğim, öyle bir düşüncem yok, sezon sonuna kadar kalacağım dedi. Çok mutlu burada. Mutsuzluğu olsa, geldim ama niye buradayım dese o olabilir. Tam şartları yüzde 100 bilmiyorum ama oyuncunun tabii ki istemesi ana durum. Oyuncu isterse bu tip bir şey olabilir ama oyuncu buraya gelirken ‘böyle bir madde olsa bile ayrılmayacağım’ dedi.”
“Osimhen’in bizle de takımla da iletişimi çok iyi. Gelen oyuncular iyi insandır ya, Sallai de çok iyi insan. Motive, oynamayı çok istiyor. Sara da öyle. Buraya gelmiş en düzgün insanlardan biri olabilir. Çok genç bir oyuncu.”
“Karakter araştırması yapıyoruz. Yüzde yüz almanız kolay olmuyor, genel olarak yüzde 90 isabetli oluyor. Zaha, yani… Bir yıldız oyuncuydu. İlk görüşmemizde yüz yüze de görüştük onunla. İyi bir insan bir kere, kötü bir insan değil. Her insanın yapısı, karakteri, davranışı farklı. İngiltere dışına ilk defa çıkmıştı. Bir kere Manchester United’a gitmiş, tüm kariyerini Crystal Palace’ta geçirmiş. Buraya geldiğinde sakattı, hep onu hazırlamaya çalıştık. Hep oynayacak ve top hep onda olacak. Öyle bir takımdan geldi. Takım onun üzerineymiş. Biz daha takımız. Daha kollektif oyun ortaya çıkarıyoruz. Oynayınca adapte oldu, mutlu oldu, oynamayınca mutsuz oldu. Hiç kimseyi oynamayınca mutsuz diye suçlayamıyorsunuz. Diğer arkadaşlarına zarar vermedikten sonra burada bir şey yapamıyorsunuz. Böyle bize çok problemler yaratmadı hiçbir zaman. Kendi içerisinde farklı bir karakterdi. Lyon’da son maçta kadroda yoktu. Çok yetenekli ve önemli bir oyuncu. Bireysel yeteneği çok yüksek.”
“Ndombele bilmiyorum daha önce konuştuk mu, kimle konuşursam konuşayım ne kadar iyi futbolcu olduğunu, oyuncu kalitesi olarak 70-80 milyon euroları etmişti, kesinlikle o paraları eder. İyi hale gelince antrenmandaki hareketleri, çalımları, çok önemli bir oyuncu. Bizde onu net gösteremedi belki ama belli bir yerden sonra diğer orta sahalar iyi oynayınca süre bulamadı. Kilo verdi bir dönem baya. Daha hazır hale geldi. Manchester United maçı ilk 11 oynatmıştım o dönemler. Devamlı yarışın içerisindeydi. Sezona çok iyi başladı, çok da iyi oynuyor. Çok önemli oyuncu. Galatasaray’da onu yapma şansınız yok, 1 sene daha alayım yatırım yapayım diyemezsiniz ama başka takımda sezon başında 11’e koyacağım oyuncuydu.”
“Ziyech karakter olarak çok önemli. Yüzü asık görürsünüz ama doğal yapısında o var. Ziyech gol atar, sevinmez gibi gözükür. İyi oyuncu. Çok önemli bir sol ayağı var. Kampta iyi başladı. Çok da istekli. İleride forma yarışı içerisinde çok etkili şekilde olacak. Bence forvet arkasını da iyi oynayan bir oyuncu. Geçen sezon birkaç maçta öyle oynadı.”
“Bir önceki milli arada Esenler Erokspor’a karşı 3-5-2 oynadım. Yunus’u sol kanat bek oynattım. Ondan sonra Yunus’u ilk 11’de başlattım. Savunmayı hücumu iyi yaptı. İyi olduğunu bana orada net gösterdi. Fiziksel ve mental olarak çok iyi durumda.”
“Sara, Championship’te oynarken daha da özgürdü. Daha çok ceza sahasına giren bir oyuncuydu. PAOK maçında Yunus’un attığı gol sırasında ceza sahası içinde. Orada daha rahat yapıyordu, burada da yapacak. Torreira’ya da çok yardımcı oluyor. Sara’yı bazı maçlarda 10 numaraya aldık ama iyi olduğu, rahat ettiği yer 8 numara. Geçen sen de o pozisyonda oynadı, sağ kanat da oynadı takımında.”
“Üçlü savunma seçeneklerimizden biri. Buna uygun oyuncularımız var. Rakibin ne oynadığı da önemli. Rakip üçlü oynarsa sizin de oynamanız kolaylaşıyor. Kasımpaşa maçının ilk yarısını 4-4-2 oynadık, pozisyonlara girdik, rakibe pozisyon vermedik. Davinson ve Torreira yoktu. Topun bizde olduğu, domine ettiğimiz bir maçtı. 3-4-1-2, 3-5-2, 4-4-2 oynamayı düşünüyoruz. Rakibi karşılarken biz hep 4-4-2 karşılıyoruz. 4-4-2 değişik bir şey olmuyor. Mertens olunca Mertens ile önde baskı yapıyoruz.”
“Biz sağ bek ve 8 numara üzerine yoğunlaşmıştık. Doue vardı, 2-3 tane Premier Lig’den sağ bek vardı. Kadromuz içerisinde olsa fayda sağlayacak oyuncular vardı. Orta sahada Sara listemizdeydi. Nisan sonu, mayıs ayı listemizde Sara vardı. Sara istediğimiz oyunculardan biriydi. Jelert de vardı bizim listemizde. Wendel beğendiğim bir oyuncuydu. Zenit’le görüştük. Şu an hangi oyuncuyu istersiniz deseniz yine Sara derim. Karakteri, yapısı, takım içindeki rolüyle Sara bizi mutlu ediyor.”
“Emre Utkucan izleme ekibimizin başında. Emre ve ekibiyle hazırladıkları liste vardı. Sara içindeki oyunculardan biriydi. Biz tabii ki oyuncuları seyrediyoruz. Torreira ile eşleştiriyoruz. Berkan, Kerem Demirbay gibi önemli oyuncu rol oynamış oyuncularımız var. Onlar dışında bir profil nasıl olur dediğimizde Sara öyle bir oyuncu. Gol sayısı, son pası, duran topu… Norwich’in eski oyuncu kiralama ekibinin başında Andrew var. Milot Rashica zamanında tanışmıştık. Onla konuşurken Sara’yı ondan duymak istedim. O direkt bana söyledi, 6-8-10 ve kanat oynuyor dedi. Maç başına 13 km koşuyor dedi. Yaptığımız transferlerin hepsi istediğimiz transferler.”
“Yusuf Demir çok daha farklı döndü dedim sezon başında. Çok istekli, çok çalışıyor. 14 yabancı içinde Yusuf’u tuttuk. Bazı maçlar yabancı sayısından ötürü kadroya alamıyoruz. Biliyorsunuz 12 + 2. Avrupa listesinde de var. Süre olarak yüksek süreler veremedim ama potansiyeli olan bir oyuncu. Aynı şekilde çalışmaya devam ettiği takdirde daha çok süreler alabileceğini düşünüyorum. Ligde 12+2’den ötürü Yusuf’u bazı maçlarda kadroya alamıyorum. Avrupa’da her maçta kadroda olacak. Daha 21 yaşında. İleriye doğru hizmet sağlayacak oyunculardan biri.”
“Efe Akman çok iyi, çok yetenekli. Bazen oyuna soktuk. Taraftarımızın uzun süreler içerisinde seyredebileceği bir oyuncu. Yeteneği, kaliteyi, sertliği görüyoruz. Herkesi devirmeye başladı. Bir idman Osimhen ile vücut vücuda girdi. Metehan’ı oynattık, Eyüp ve Gökdeniz var. Süre genç oyunculara bazen az verebiliyoruz, vermeye çalışıyoruz ama sert bir yarışın içindeyiz. Türkiye Kupası başladıktan sonra oralar gençler için önemli oluyor.”
“Aslında buradan ayrılmak çok zor bir şey. Bu sezon başında serbesttim, sözleşmem bitmişti. Galatasaray ile devam edeceğimi söylemiştim ama hiçbir şekilde kendime bir şey aradım. 2 şampiyonluk yaşamış bir teknik direktör olarak arayış içerisine hiç girmedim. Galatasaray’da çalışmaya, 5. yıldızı takmaya odaklanmıştım. Benim en mutlu olduğum yer burası. Başka bir şey hiç aramadım kendime. Sadece Galatasaray’ın başarısı. Devam eden iyi bir şey var. Bitirmek, durdurmak bana yakışacak bir şey değildi. Galatasaray’da devam etmek, şampiyon olmak hep istedim. İleriye dönük en önemli şey hep burada olmak, uzun yıllar Galatasaray teknik direktörü olabilmek. Ana düşüncem bu. 2 senelik sözleşme yaptım. Tabii ki futbolda sözleşmelerin pek önemi olmuyor. Bitse de istenirse yeniliyorsunuz zaten.”
“Değişsin başka biri olsun diyen de olabilir. Bu da var. Başka birini getirmek için dile getiren, organizasyon içerisine girmiş de olabilir. Kimin ne istediğini bilmeniz çok zor. Rakibinizin taraftarı sizi istemiyor olabilir. Sonuçta sen başarılısın burada, her şey başarılı gidiyor. 2 sene şampiyonsun, yine lidersin. Rakip taraftar istemeyip istifa etiketinin altına yazıyor olabilir. Ben bunun başarıyla ortadan kalkabileceğini düşünüyorum. Geçtiğimiz iki senede de bunu yaşadım.”
“Avrupa kupası kazanmak çok önemli bir şey. Hem 5. yıldız hem Avrupa kupası isterim. İkisini de almaya çalışmak lazım. Türkiye’deki gerçek eğer şampiyon olamazsan başarırsın. Şampiyon olamıyorsan Avrupa kupası kazanman lazım.”
“Geçen seneye bakınca 99 puanlı Fenerbahçe’ye başarısız diyebilir misiniz? O takıma ve hocasına, İsmail Hoca’ya başarısız diyemezsiniz.”
“Jesus zamanı biz Fenerbahçe’yi 3-0 yenmesek, ‘Gerçek şampiyon biziz’ diyeceklerdi. Kazansaydık geçen sene de demeyeceklerdi.”
“İsmail Hoca’nın ‘Gerçek şampiyon biziz’ sözleri için ne düşünüyorsunuz?”
Okan Buruk: “Şampiyon olmuşsun bitmiş, Şampiyonlar Ligi’ne sen gidiyorsun, kupayı sen alıyorsun, onun gerisi saçma oluyor, komik oluyor yani. Zaten kupayı sen alıyorsun. Kupayı alınca kimin şampiyon olduğu belli.”
“Osimhen’den daha önemli transfer, bundan sonra çok zor. Bu profilde, bu yaşta… Tüm Avrupa istiyor. Real Madrid, PSG, Chelsea… Birçok kulübe yazılıyor. Böyle bir oyuncu bu yaşta geldi. Daha ünlü oyuncular geldi ama bu yaşta gelmedi.”
“Torreira yokken takımın dengesi bozuluyor mu?”
“Torreira çok önemli oyuncu. Yerine birini bulursun koyarsın, o ayrı ama iç saha maçlarında Torreira’nın performansı iki misli yükseliyor. Savunma oyuncuları önünde kalınca çok faydalı. O da gezmeye başlayınca sıkıntı yaşıyoruz, gol atmaya falan. Gezmeye başladığı zaman savunma geçişi için iyi oluyor.”
“Barış’ın birebiri iyi, fiziksel mücadeleyi seviyor, hızı var. O zaman bekte oynayabileceğini görüyorsunuz. Maç içinde hamle yapıp karşılığını alınca devam ediyorsunuz. Sağ ayaklı ama sol bekte çok iyi oynadı. Performansı vermesi çok önemli oluyor. Barış’ın gelişiminde sol bekten gelip formayı alması… Fiziksel olarak da kendini buldu oynayarak. Öne gitti, santrfora gitti. Milli takımın değişmez oyuncusu oldu. Oyuncunun inanması, buna açık olması çok önemli. Bazı oyuncu istemeyerek oynuyor. Kaan Ayhan da ana yeri orta saha, en çok sevdiği yer. Sağ bek, stoper oynuyor. Orta sahayı en çok seviyor.”
“Dayı (Kerem Demirbay) müthiş bir karakter. Çok çalışıyor. Takıma olumlu. Çok önemli destek veriyor oynasa da oynamasa da. Bu tür karakterlerin olması çok önemli. Tanıştığımız için, çalıştığımız için çok önemli.”
“Devre arasında 10 numara transferi düşünüyor musunuz?”
“Şu an hiç transfer düşünmüyorum. Alışma sürecini yaşayan oyuncularımız var. 1 – 1,5 ay sonra göreceğiz. Hiç şu anda transferle ilgili hiçbir şey konuşmadık, konuşmuyoruz. Bu da oyuncuların kafasını karıştırıyor.”
“Niyeti sezon sonu ülkesine dönmek. Sezon bittiğinde ülkesine dönmek niyeti. Çok profesyonel, çok çalışıyor. Bence oynar, devam eder. Benim görüşümü sorarsan kaleci olarak oynayabilecek özelliklere sahip. Geçen sene de bu sene ülkesine dönmek, bırakmak istiyordu. Ailesi orada. Çocukları, eşi orada. Ülkesine dönme düşüncesi var. Takım kaptanı. Takıma, camiaya hakim. Önemli bir karakter. Çok da iyi kaleci. Muslera gidince kaleci bulmak kolay değil. Ne kadar verip bir kaleci bulacaksınız. Aynı profesyonellikte, aynı karakterde, aynı aidiyette birini…”
“Takım kaptanı. Takıma, camiaya hakim. Önemli bir karakter. Çok da iyi kaleci. Muslera gidince kaleci bulmak kolay değil. Ne kadar verip bir kaleci bulacaksınız. Aynı profesyonellikte, aynı karakterde, aynı aidiyette birini…”
“Gerçekten iyi bir kaleci bulmak kolay değil. Fenerbahçe, 10 milyon euro mu verdi Livakovic’e, 8-9? İyi para veriyorsun iyi kaleci için, bilemiyorsun da sana ne kadar adapte olacak.”
“Şu an kaleci için herhangi bir transfer çalışmamız yok. Muslera bıraksa da kalsın isteriz ama onun amacı ülkesine dönmek. Ailesi orada. Çocuklar büyüyor, uzak kalınca özlem artıyor.”
“Torreira mesela, 55-60 arası yoruluyor. O dakikada çıkartman lazım. 3-4 dakika sonra yenilenip tekrar devam ediyor.”
“Guardiola bazen oyuncu değiştirmiyor biliyorsun. Türkiye’ye gelse adam yanmış. Belli dakikalarda bir oyuncu değiştiriyor. Elit hocalara bakınca 5 oyuncu değiştirmiyorlar, 55-60’da 3’er 4’er değiştirmiyor. Yeni giren oyuncunun, o oyuncudan daha iyisini verecek diye bir şey yok. Bütün oyuncuları mutlu etmek için 5 değişiklik yapmaya çalışıyorsun ama dakikaları geç oldu deniyor. Girecek oyuncu etki etmeyebilir. Bir maç önce oyuna alıyorsun çok iyi performans vermemiş, bir maç sonra yine aynı oyuncuyu istiyorlar. İyi gitmeyen bir şey olunca 45’te değişiklik yapıyoruz. 50’de değiştiremezsin, daha yeni başladı. 55’te oyuncuyu çağırıyorsun, hazırlığı falan 60 oluyor. Üç kere oyunu durdurabiliyorsun. Farklı şeyler var. Bazen son değişikliği yapmıyoruz, sakatlık olur, kaleci kırmızı kart görür vs. Bu da güvenlik açısından düşünülüyor. Bazen oyuncu değişiklikleriyle hemen yapılsın, hemen yapılsın deniyor. Ben de futbolcuyken son dönemlerimde çok yedek kaldım. Devre arası girmek kolaydır. Son 30 dakika girersin, iki deparla yorulursun. Bazı oyuncu sonradan girince verim vermez. Oyuncu değişiklikleriyle ilgili eleştiriyorum. 3 kişiyi kenara getiriyorsun, gol yiyorsun. Tam çağırıyorsun gol yiyorsun, fatura hocaya çıkabiliyor. Bazen oyun çok iyi gidiyor, rakibin baskısı yok, tehlikesi yok, neden dokunayım diyorsun. Premier Lig kafası da bu.”
Ümit Karan: “Fenerbahçe’nin maçtan sonra özellikle hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalar hakemleri etkiliyor mu?”
“Herkes açıklama yapıyor. Sadece Fenerbahçe olarak görmemek lazım. Biz de yapıyoruz. Bazısı dozajı artırıyor. Hakemlerin neler yaşadığını bilmiyoruz. Orada da çok değişim var. MHK, listeler, kokartlar değişiyor. İnşallah kimsenin şikâyet etmediği biçimde olur. VAR gelince azalır dedik, VAR orada mı karışacak, burada karışamaz diyorlar.
Yabancı VAR hakemleri, geçen sezon insanların VAR üzerinde konuşmasını azalttı. Onların da yanlışları oldu. Türk hakem yapsaydı çok konuşulurdu, yabancı yapınca konuşulmadı.
Hakemlerin desteğe ihtiyacı var ama en önemlisi özgüvene ihtiyaçları var. Sahayı, maçı her şeyi onların yönettiği özgüveniyle çıkmaları gerekiyor.”
Ümit Karan: “Fenerbahçe’nin maçtan sonra özellikle hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalar hakemleri etkiliyor mu?”
“Herkes açıklama yapıyor. Sadece Fenerbahçe olarak görmemek lazım. Biz de yapıyoruz. Bazısı dozajı artırıyor. Hakemlerin neler yaşadığını bilmiyoruz. Orada da çok değişim var. MHK, listeler, kokartlar değişiyor. İnşallah kimsenin şikâyet etmediği biçimde olur. VAR gelince azalır dedik, VAR orada mı karışacak, burada karışamaz diyorlar.
Yabancı VAR hakemleri, geçen sezon insanların VAR üzerinde konuşmasını azalttı. Onların da yanlışları oldu. Türk hakem yapsaydı çok konuşulurdu, yabancı yapınca konuşulmadı.
Hakemlerin desteğe ihtiyacı var ama en önemlisi özgüvene ihtiyaçları var. Sahayı, maçı her şeyi onların yönettiği özgüveniyle çıkmaları gerekiyor.”
TV100