Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda teröristbaşı Fetullah Gülen’in ölümüne ilişkin “Milletin çocuklarını hizmet, himmet diyerek mankurtlaştıranların sonu diğer iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur” dedi. “Cumhur İttifakı’nın açtığı tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Hep birlikte terörün olmadığı bir ülkeye inşa edelim istiyoruz” diyen Erdoğan, “İsrail yaklaşıyor, iç cephe güçlenmeli” mesajını da verdi.
Erdoğan, terörün olmadığı bir Türkiye inşa etmek istediklerini öne sürerek, “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz.” dedi. Erdoğan, “İç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. 85 milyona gelin, bir olalım olalım diyoruz” mesajını verdi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölümüne ilişkin ilk açıklamasını da yapan Erdoğan, FETÖ’yle mücadelenin örgüt tamamen tasfiye oluncaya kadar süreceğini söyledi.
Erdoğan kamuoyu tarafından istifası istenen Sağlık Bakanı Memişoğlu’na destek vererek Yenidoğan Çetesi soruşturmasının bizzat takipçisi olacağını da kaydetti.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
Güç odaklarına hiçbir zaman baş eğmedik. Gece yarıları millete karşı bildiri yayınladılar, buruşturduk ve çöpe attık. Gezi olaylarında sokak terörüyle darbe yapmaya kalktılar, demokrasimize sahip çıktık. 7 Şubat MİT krizi ile ardından 17-25 Aralık ile seçilmiş hükümete operasyon çektiler. Hiçbirine teslim olmadık.15 Temmuz gecesi namussuzca millete kurşun sıkan FETÖ’cü alçaklara aziz milletimizle sırt sıra vererek hadlerini bildirdik. Tankların arasından sıvışıp kaçan korkaklar, milletin direnişini keyif kahvelerini yudumlayarak televizyon ekranlarından izlerken biz darbecilere meydanları dar ettik. Kaderin üstünde bir kader vardır dedik. Darbecilerin hainlerin gözünü kan bürümüş haysiyet fukaralarını bozguna uğrattık. Milletimizin çizdiği rotadan bir an olsun sapmadık. Zorlu mücadele boyunca kendimiz bedel ödesek dahi millete ve memlekete bedel ödettirmedik.
Teröristler tarafından daha ömrünün baharındayken kalleşçe şehit edilen gençlerimiz oldu. FETÖ’cülerin kurşunlarıyla toprağa düşen dostlarımız, henüz 17 yaşında şehadet şerbeti içen evlatlarımız oldu. Her ölüm gibi bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin de vefatları erken ve zamansızdı. Yüreklerimize kor bir ateş saldı.
Milletin çocuklarını hizmet diyerek, himmet diyerek mankurtlaştıranların sonu tarihteki diğer insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur. Rabbimiz bu ülkeye ve bu millete yaptığı kötülüklerin hesabını bu hainlerden tek tek soracaktır.
Biz de devlet olarak FETÖ tamamen tasfiye oluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Devletimizin tüm kurumlarının nefesi FETÖ’cü sırtlan sürüsünün ensesinde muhakkak olacağız. Şehit olan bütün kahramanları rahmetle yadediyor, ruhları şad olsun diyorum.
Biliyorsunuz 12 Ekim itibariyle 8’inci Olağan Kongre sürecimizi başlatmış bulunuyoruz. Kongrelerimizi bir bayram havasında başarıyla tamamladık. Yeni seçilen ve görevlerine devam eden kardeşlerimi tebrik ediyorum.
AK Parti çatısı altında bencilliğe yer yoktur. Bu kadronun hamurunda biz vardır. Bu kadronun kalbinde koltuk, makam, rütbe hırsı değil, millete hizmet etme aşkı vardır. Vazife almak elbette önemlidir ama aslolan gönüllü olmaktır. AK Parti bir gönül hareketi olarak doğmuştur. Fitne, nifak için AK Parti’nin sağlam, sarsılmaz ve yıkılmaz kalesinde gedik açmak için pusuda bekleyenleri sevindirmeyeceğiz.
Dün MKYK toplantımızda da söyledim; partimiz ne kadar güçlüyse Türkiye de emin ellerdedir. AK Parti’nin sendelemesinin bekleyen şer odaklarının olduğunu biliyoruz. Bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Parti ve ittifak olarak son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya yönelik adımlar atıyoruz.
Sandığın ufukta görülmediği 3,5 yıllık süreyi ülkemiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürme çabasındayız. Bölgemiz sancılı bir dönemden geçerken, İsrail’in Gazze’de yaktığı ve Lübnan’a taşıdığı yangın sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. 85 milyona gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım diyoruz.
Türkiye ortak paydasında 85 milyon olarak bir araya gelebilelim istiyoruz. Milletimizin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli bir kurultay süreciyle de olsa bir köşeye atılması Türkiye’nin birlik ve dirliği noktasında değerli bir kazanımdır.
Eski Türkiye’nin kifayetsiz, muhteris siyasetçilerin bu ilklimi zehirlemesine müsade etmemeliyiz. Gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil, tüm millete kaybettirecektir. Hiçkimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırmaya hakkı olamaz. Türkiye’ye kaybettirecek bir denklemin içine girenleri bu millet affetmez.Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, Meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekün millet olarak hep beraber terörün olmadığı bir Türkiye’yi inşa edelim istiyoruz.
Devlet millet için ve millete hizmet için vardır. Devletin görevi vatandaşına imkanlar dahilinde en iyi hizmeti sunmaktır. Bu temel konularda zafiyeti olan bir devlet, vazifesini hakkıyla yerine getiremiyor demektir.
Bürokratik kariyerinde SKK’yı batırmak dışında hiçbir başarısı olmayan bir çapsızın sosyal medyada savurduğu hakaretleri, kendisine aynen iade ediyorum. Bu ülkede sağlık hizmetleriyle ilgili konuşacak en son kişi CHP’nin devrik genel başkanı Kılıçdaroğlu’dur. CHP’nin sadece eski genel başkanı değil yeni lideri de bu konuda bize eleştiride bulunamaz.
Son günlerde hepimizi derinden sarsan, üzen, insan olan herkesin vicdanını kanatan bir çete operasyonu gündemde… Soruşturmanın başlama tarihi 1,5 sene öncesine uzanıyor. Şikayet üzerine hemen harekete geçildi. Sağlık, emniyet, yargı birimlerimizin işbirliği ile çete teknik ve fiziki takibe alınıyor, sorumluların üzerine gidiliyor. Titiz soruşturma neticesinde çete üyelerine operasyon yapılarak elebaşları tutuklanıyor. 47 şüpheliden 22’si şu an cezaevinde.
Soruşturmanın adli boyutunda bunlar yaşanırken Sağlık Bakanlığımız Tekirdağ’da bir, İstanbul’da 9 hastanenin ruhsatını iptal ediyor. 12 masumun hayatını kaybetmesine yol açan kim varsa hepsiyle ilgili işlemler gecikmeksizin yapılıyor.
Bir avuç haysiyetsiz sebebiyle 1,5 milyon insanımızın çalıştığı sağlık ordumuzu kimse töhmet altında bırakamaz. Masum bebeklerin hayatıyla oynayan bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için Cumhurbaşkanı olarak ben de konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim. Gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların, içerden veya dışardan sistemi sabote etmesine izin vermeyeceğiz”