Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, Milli İrade Platformu tarafından 308 STK’nin katılımıyla düzenlenen “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” yürüyüşü için Galata Köprüsü’nde on binlerce kişi bir araya geldi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Eminönü Yeni Camii, Sultanahmet Camii ve Süleymaniye Camisi önlerinde oluşturulan kortejlerden önce kendi imkanlarıyla Galata Köprüsü’ne gelen katılımcılar burada toplandı.
Köprüye çıkan yollar trafiğe kapatıldığı için katılımcılardan bazıları yürüyerek bazıları da Üsküdar’dan vapurlarla alana ulaştı.
Sloganlar atıp tekbir getiren katılımcılar, çalınan müziklere de ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarını sallayarak eşlik etti. Galata Köprüsü civarında bulunan 200’e yakın balıkçı teknesinin de yürüyüşe destek verdiği anons edildi.
Kentteki 4 büyük camide kılınan sabah namazının ardından camilerin önlerinde toplanan katılımcılar da kortej eşliğinde Galata Köprüsü’ne ulaştı.
Yürüyüş sırasında Marmaray’ın Sirkeci istasyonundan gelen çok sayıda kişi de Eminönü’nden korteje katıldı. Katılımcıların ilgisi nedeniyle Marmaray’da yoğunluk oluştu.
Yürüyüşe, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Mersin Milletvekili Nureddin Nebati, AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile birçok milletvekili ve ilçe belediye başkanı ile siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
Galata Köprüsü’ndeki platformlarda “ForFairFuture” (Adil gelecek için) yazılı etiketler yer alırken alana dev ekranlar kuruldu, ses sistemi için kolonlar yerleştirildi.
Köprünün Karaköy çıkışında basın için oluşturulan platformda, birçok yerli ve yabancı basın mensubu programı takip etti.
Kur’an-ı Kerim okunan programda Abdurrahim Karakoç’un “Kardan aydınlık” bestesi seslendirildi. Katılımcılar da cep telefonlarının ışıklarını açarak eşlik etti.
24 TV yayınına konuk olan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, “Bu etkinlik sayesinde bütün dünyaya, Filistin meselesinden insanların uyumadığını, İsrail katiline karşı durduğunu ve bu soykırımı kınadığını göstermek istedik.” dedi.
Erdoğan, “Askerimize silah doğrultan, PKK, FETÖ terörü olsun bunların hepsinin destekçisinin, Filistinli kardeşlerimizi öldürenlerle aynı olduğunu bildiğimizi de dünyaya söylemek istiyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan, “Biz toplumun tüm kesimleri olarak askerimize silah doğrultanlarla Filistinli kardeşlerimizi öldürenlerin aynı olduğunu biliyoruz. Bir yandan Filistinli kardeşlerimizin yanında duruyoruz, bir yandan da şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra ‘Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet Yürüyüşü’ programında konuşan Bilal Erdoğan şu ifadeleri kullandı: İsrail Naziliği tarihin en kanlı katliamlarından birine başladı. Filistin topraklarındaki kardeşlerimizin haklarını gasp etmeye, canlarını ve mallarını almaya yeni bir boyutta devam etti ve dünya buna seyirci kaldı. Biz bunlara kayıtsız kalmayacağımıza, bütün dünyaya hakkı, adaleti haykırmaya devam edeceğimize söz veriyoruz. Bizler kayıtsız kalamayız çünkü verdiğimiz en son 12 şehitten önce gelen on binlerce şehidimizin katilleri aynı olduğu için kayıtsız kalamayız. Bizler, bizi fırkalara bölmek isteyenlerin asıl dertlerini biliyoruz. Bizler, Filistin davasını sulandırmaya çalışanların Amerika ve İsrail’in etki ajanları olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ayasofya’nın prangalarının kırılması Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğünün ilk adımıdır bunu da biliyoruz. Bizler, Amerika’nın arkasında durduğu Siyonist düzene karşı birliğimizi sağlayacağımıza, pekiştireceğimize söz veriyoruz. Boykota devam edeceğimize söz veriyoruz
‘Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet Yürüyüşü’nde 24 TV’ye açıklama yapan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Tüm dünyanın gözlerinin önünde devam eden soykırımı lanetlemek üzere milletimizle buluştuk. Bizim hayatımızı vakfettiğimiz serüvenimizin milli savunma sanayi için ve ülkemizin egemenliğini korumak için ne kadar önemli olduğunu gördük. Bizler inanıyoruz damla damla biriken bu gayret bir anlamda sele dönüşecek. Tarihte eşine benzerine az rastlanan bu soykırımın son bulmasına vesile olacak. Bir gün gelecek ve dünyadaki bu adaletsiz düzene, kadim medeniyetimizin adalet, merhamet, iyilik değerleriyle dur diyecek güce erişmiş olacağız. İnşallah genç kardeşlerimizle birlikte dünyada bu zulme dur diyebilecek, bir gün gelecek ve dünyadaki bu adaletsiz düzene dur diyecek bir güce erişmiş olacağız. Bizim tüm hayat gayemiz bu yönde.” diye konuştu.
TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, çok anlamlı bir eylem için bir araya gelindiğini belirterek, “Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Cesur ve mazlum Filistin halkını tüm benliğimle selamlıyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Rabbim bu acıları bizlere vermesin. Asil ve soylu öfkemizi hatırlatmak için toplandık. 12 şehidimizi asla unutmayacağız. Çünkü onlar aramızdalar.” dedi.
Şehitlerin isimlerini tek tek okuyan Beşinci’ye katılımcılar “burada” diyerek cevap verdi.
Bir damla petrolü, bir damla kandan değerli gören zihniyete karşı, hürriyet ve hakkaniyet meselelerinin olduğunu vurgulayan Beşinci, şöyle konuştu:
“Kendinden büyük bombalara maruz kalan masum çocuğun, evladının cesedini poşetlerle toplayan mazlum babanın, evini, ocağını tüm ailesini kaybeden çaresiz annenin izzet ve şeref meselesi var. Dünya dönüyor, günler geçiyor, zaman akıyor. Ama yüreğimizde mıhlanan acılar dinmiyor. Şehit edilen her bir kahraman bizim adımız. Filistin’de kaybedilen her can bizim canımız. Kahraman Mehmetçiklerimizin davasında, cesur Filistin halkının yanında, katil İsrail’in karşısında, ahdimiz silahımızdır bu soykırımda. O kutlu sabaha az kaldı. Tüm halklar uyandı, intikama az kaldı. Direnişin ateşi, tüm dünyada yandı. Kendi ülkesinde mahkum olan Filistin bayrağı, dünyanın her yerinde dalgalandı. İmanımızla inancımızla galibiyete az kaldı.”
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı da Filistin’in kurtuluşunun, insanlığın kurtuluşu olduğunun bugün bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
Kudüs’ün dünyanın kilit taşı olduğunu vurgulayan Asmalı, “Kudüs’e barış ve huzur gelmeden dünyaya barışın ve huzurun gelmesi imkansızdır. Buradan hep birlikte haykırıyoruz. Gazze’nin hürriyeti, insanlığın hürriyetidir. Gazzeli kardeşlerimiz güvende olmadıkça, asla biz de güvende olmayacağız. Gazze özgür oluncaya kadar, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar bu mücadelemiz devam edecektir.” dedi.
Asmalı, burada olduğu gibi farklılıkları ve ayrılıkları bir tarafa bırakarak, ortak değerler etrafında kenetlenerek daha adil, daha yaşanabilir bir dünya kurmak için hep birlikte mücadele edeceklerini belirterek, “Unutmayalım Türkiye, Türkiye’den büyüktür ve ecdadımızın emaneti olan vatanımızın her karış toprağı bizim için kutsaldır. İnsani, İslami ve tarihi sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Gereği neyse vakti, yeri geldiğinde yerine getirileceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın.” diye konuştu.
Gazze’de ve Filistin’in muhtelif yerlerinde soykırım yapan İsrail’i ve destek veren hükümetleri, PYD, PKK ve tüm terör örgütlerini şiddetle lanetlediklerini dile getirerek, “Apaçık bir hakikatle inanıyor ve ilan ediyoruz ki Allah’tan başka galip yok. Allah intikam alanların en hayırlısıdır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fatmanur Altun, konuşmasında, yeni yılın ilk sabahında bütün dünyaya ses vermek için bir araya geldiklerini söyledi.
Coşkulu kalabalığın tek yürek, tek ses, tek nefes olarak hakkı haykırdığını dile getiren Altun, “Bugün burada toplanan kalabalık, başkasının acısını duymakla, kardeşinin acısını duymakla sabahın erken saatlerinde buraya toplandı ve dünyaya haykırıyor. Artık soykırım bitsin, artık ateşkes bir an önce yapılsın. Artık Gazzeli kardeşlerimizin acısı bitsin. Gazze bir an önce ayağa kalksın.” diye konuştu.
Gazze’nin sadece Gazze’den ibaret olmadığına dikkati çeken Altun, şöyle devam etti:
“Gazze’ye bugün ellerini uzatanlar yarın coğrafyamızda daha büyük ameliyatlar yapmak istiyorlar. Hem de bu ameliyatları anestezisiz, kanlı bıçaklı yapmak istiyorlar. Bu ameliyatlar yaklaşık 200 yıldır coğrafyamızda sürüyor. Biz istiyoruz ki bu anestezisiz, kanlı bıçaklı ameliyatlar artık son bulsun. Biz istiyoruz ki yeni yılın ilk saatlerinde insanların uykuya dalacağını, tatlı uykularında uyuyacağını, sıcak yataklarından çıkmayacağını düşünenler işte insanların hallerini görsünler. Soğukta, sıcak yataklarından kalkıp ‘yeni yıl, tatil’ demeden burada bulunan insanların duygularını görsünler. Bu o kadar önemli bir buluşma ki. İsrail şu anda insanların unutacağına, insanların günlük hayatlarına dalacağına güveniyor. İnsanların gündeminden bu soykırımın düşeceğine inanıyor. Biz bakmazken insanları katletmeye devam edeceğine inanıyor. Ama biz burada diyoruz ki ‘Hayır, böyle bir şey olmayacak. Sen bizim bakmadığımızı düşündüğün zamanda biz daha çok bakacağız. Sen bizim gündemimizden düştüğünü düşündüğün sırada biz bunu daha çok gündem edeceğiz. Biz unutmayacağız, unutturmayacağız ve sesimizi asla kesmeyeceğiz, asla susmayacağız. Sabahın bu saatlerinde toplanan topluluk bütün dünyaya bunu haykırıyor. Ve diyoruz ki Türkiye’den yılın ilk saatlerinde henüz seher saatlerinde tüm dünyaya yükselen mesaj işte bu.”
Altun, Filistin’deki soykırımı da şehitlere uzanan kanlı elleri de hiçbir zaman unutmayacaklarını vurguladı.
Gündelik hayata dalmayacaklarını, Gazze’yi gündemlerinden düşürmeyeceklerini kaydeden Altun, “Bu tepki çığ gibi büyüyecek. Bu çığ, katilleri ve soykırımcıları ezip geçecek. Şu anda Filistin’deki, Gazze’deki kardeşlerimiz bize bakıyorlar ve bugün gördükleri manzaradan memnun olduklarına inanıyorum. İnşallah sözümüzle sesimizle elimizle bu katliamı durdurmayı Allah nasip etsin bizlere.” ifadelerini kullandı.
Gazze’deki katliamın 87. gününde olduğunun altını çizen Altun, insanların üzerine bombaların yağdığını, küçücük bedenlerin paramparça olduğunu, buna karşı dünya halklarının ayağa kalktığını anlattı.
Bu katliamı durdurabilecek devletlerin, hükümetlerin ve çıkarlarını savunan bazı aktörlerin eliyle bunun devam ettiğini belirten Altun, “Bu soykırım aslında dünya halkları vicdanında da hak ettiği yeri bulmuş vaziyette. İnsanlar seslerini her geçen gün daha fazla yükseltiyorlar. Her geçen gün tepki daha fazla büyüyor. Türkiye’nin yılın ilk saatlerinde bu tepkiyi göstermesi ise çok anlamlı. İstanbul’u, Türkiye’yi aşacak, bu ses tüm dünyaya ulaşacak. Tüm dünyaya mesajı vereceğiz. Tepki bitmiyor, sönümlenmiyor. Siz bunu bitirmediğiniz sürece biz daha yeni başlıyoruz. Bu da günün ilk saatinde tüm dünyaya verdiğimiz mesajdır. Bitirmediğiniz sürece daha da fazlası gelecek.” değerlendirmesini yaptı.
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Kur’an-ı Kerim’de de yazıldığı gibi zulme karşı savaşanın her zaman zaferi kazanacağını söyledi.
Türk milletinin ve İstanbul’un evlatlarının, bu sabah katliamlara ve zulümlere karşı yürüyerek tavırlarını gösterdiğini dile getiren Mustafa, “Biz Filistinliler olarak kaybettiğimiz, sevdiğimiz insanlar için acı çekiyoruz. Biz çok üzülüyoruz ki Gazze şehrindeki her şeyi hedef alan bu zalimler, bizi davamızdan saptırtmak istiyorlar. Bütün bunlara rağmen biz davamızdan hiç sapmadık.” dedi.
Büyükelçi Mustafa, her zaman dini ve siyasi haklarının ebedi bir şekilde kalacağını, Kudüs ile Mescid-i Aksa’ya olan iman ve sevgilerinin hiçbir şekilde kırılmayacağını kaydetti.
Türk halkına davalarında birleştiği için teşekkür eden Mustafa, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a her zaman bizim davamıza sahip çıktığı için teşekkür ederim. Desteğiniz, duruşunuz, duygularınız, öfkeniz için teşekkür ederim. Allah, Gazze’yi korusun, Gazze halkı ve Türkiye halkı arasındaki muhabbeti ve sevgiyi daim etsin.” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Galata Köprüsü’nden muhteşem ve heybetli yürüyüşle Gazze’nin yanında olanlara selamlarını iletti.
Yalçın, “Başkasının yangınıyla evini ısıtanın, yemeğini pişirenin, yerleşimci adı altında işgalcileri götürüp Filistin’e yerleştirenlerin, ‘Ben İsrail’e ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak geldim’ diyenin canı cehenneme.” ifadelerini kullandı.
“2024 umudun yılı olsun” diyerek ilk günde sabah saatlerinde burada buluşan Gazze ve Filistin yürekli İstanbul’un tüm haysiyetli insanlarına selamlarını ileten Yalçın, bu görüntünün son derece önemli olduğunu bildirdi.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan ise bir toprağı değerli kılan, onu vatan yapanın onun insanla kurduğu ilişkisi olduğunu söyledi.
Bir toprak parçasının üzerinde, gündüzünde alın teri, gecesinde gözyaşı ve şehitlerin kanı olduğunda onun vatan olabileceğine dikkati çeken Ceylan, şunları kaydetti:
“Bugün aynı ortak iki düşmanla mücadele eden dünyanın en büyük 2 terör örgütüne karşı mücadele eden milletimiz ve Filistin halkı vatanlarının bedelini kanlarıyla, canlarıyla ödemiştir. Buradan yeni yılın ilk seher vaktinde bebek katili, eli kanlı terörist Amerika ve onun maşası İsrail’e sesleniyoruz, ey katiller sürüsü, ellerini topraklarımızdan, masum bebeklerimizden, çocuklarımızdan, kadınlarımızdan, yaşlılarımızdan çekin. O kirli ellerinizi, okullarımızdan, hastanelerimizden, ibadethanelerimizden çekin. Yoksa yüzyıllardır o kirli ellerinizi kırdığımız gibi bugün de bu aziz millet sizlerin ellerini kıracaktır.”
TÜGVA Başakşehir Teşkilatı Okul Başkanı Usame Zeyd Demir de platforma çıkarak, konuşma yaptı.
Demir, “Filistin’de, Gazze’de benim yaşımda arkadaşlarım, kardeşlerim öldürülürken biz burada nasıl sessiz kalabiliriz? Dünya buna nasıl sessiz? Her gece bomba sesleriyle, uçak sesleriyle çocuklar uyumaya çalışırken biz nasıl yatağımızda rahat yatabiliriz?” diyerek, İsrail’e boykotun devam etmesini istedi.